Bir zamanlar hava durumu haberleri “Havalar nasıl olursa olsun, sizin havanız güzel olsun” sloganıyla adeta bütünleşmişti. Günümüzde de başka haberleri dinlemeyip sadece hava durumunu takip edenlerin sayısı hiç de az değil. “Yazın yüksek nemden uykular kaçacak mı?” diye merakla takip edilen hava olayları, kışın ise “Kar yağsa da okula ya da işe gitmeyip kar tatili yapsak!” hayalleriyle bütünleşiyor. Ana haberi sunan spikerin adını bile bilmezken Bünyamin Sürmeli’yi merakla bekliyorsanız, ve O televizyonda göründüğünde “zap” yapmak şöyle dursun adeta ekrana kilitleniyorsanız, kendinizi meteoroloji meraklısı olarak tanımlayabilirsiniz.

Her ne kadar artık mahallemizin hava durumuna anlık olarak cep telefonu uygulamalarından ulaşabilsek de kimi zaman tahminler şaşabiliyor. Hatta Bünyamin Sürmeli bile zaman zaman ufak yanılgılara düşebiliyor. Çünkü küresel ısınma denilen bir gerçek var. Ve bu “küresel ısınma” canavarı nedeniyle maalesef ki kimliklerini kaybeden, kendinden beklenmeyen davranışlar sergileyen mevsimlere tanık oluyoruz. Misal, geçmekte olan Ocak 2018’e bir bakınız. Adeta kış mevsimi içinde bir ay olduğunu unutmuş; kendini ekim kasım zanneden; deyim yerindeyse “yalancı sonbahar” gibi davranan bir ocak ayı yaşadık bu sene. Oysa geçmişte böyle miydi? Elbette değildi. İsterseniz gelin tarihte Ocak ayında yaşanan olağanüstü hava olayları hakkında bilgilerimizi tazeleyelim:

2017’de Son Otuz Senenin En Soğuk Ocak Ayını Yaşadık

Çok gerilere gitmeye gerek yok. Geçen yılın ocak ayı hava şartları durumunu hatırlayın. İstanbul’un sahil semtlerinde bile günlerce kar kalkmamıştı. En soğuk geçen 1992 kışını aratmayan 2017’nin rekoru malesef 2018’in Ocak ayında kırılamadı. Unutulmayan 1992 kışına çok benzeyen 2017 kışında, özellikle İstanbul’da akıllardan çıkmayacak kar rekorları kırıldı. Elbette bu rekorlarda bir önceki yıl rekor seviyeye ulaşan küresel ısınmanın payını yadsımamak gerekiyor.

Ülkemizin Unutulmaz Kış Efsanesi; Ocak 1992

Olağanüstü hava olayları konusu açılınca elbette 1992 kışına değinmemek olmaz. 1992 kışının efsane olmasının bir çok nedeni var. Birincisi, o sene başta Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu olmak üzere ülkemizin pek çok bölgesinde yoğun kar yağışları olmuştu. Yeni yıla pek çok şehir kar altında romantik bir manzarada girmişti. Hatta Antalya, Muğla, Adana gibi kar yağması neredeyse hayal olan şehirlerimiz bile kara kışla tanışmıştı.

İşte bu nedenle 1992 Ocak ayı, ülkemizin meteoroloji tarihinde özel bir önem taşıyor. Ve “Son 45 yılın en soğuk kışı” unvanını taşıyan 1992 kışının baş rollerinde elbette ki ocak ayı da yer alıyor.

1929’da Tuna Nehri Dondu!

Tarihte biraz daha eskilere gidersek, 1929’un meşhur kışına rastlarız. O sene İstanbul’da 6 Ocak’ta kar yağmaya başlamış ve hiç durmadan 12 Mart’a kadar 55 gün devam etmişti. İstanbul’un pek çok yerinde kar kalınlığının 4-5 metreye ulaşması, açlıktan şehre inen kurtlar gibi söylenceler abartı değil, alışılan sıradan olaylardı. Tabii ki sadece ülkemiz değil, başka ülkeler de bu sistemin etkisinde kalmıştı. Mesela o sene Tuna Nehri’nin donmasına tanık oldu insanlar.. Nehirden çözülen buzların dalgalarla sürüklenerek gelip İstanbul Boğazı’nın en dar yeri olan Rumelihisarı’nı tıkaması da hafızalardan silinmeyen önemli kış olayları arasında kendine yer buluyor elbette.

2014’ün Ocak Ayı Dünya Çapında Olağanüstü Olaylara Sahne Oldu

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO)’ya göre 2014’ün ilk 6 haftasında olağanüstü hava olayları arasında fırtına, sel, yağmur gibi pek çok şey görüldü. 2014 Ocak Ayı’nda güney yarımkürede yer alan Avustralya’da Mebourne, Cabberra gibi kentlerde sıcaklık rekorları kırılırken, hem ekvatorda hem de kutup noktalarında ekstrem olaylar yaşandı. ABD’nin doğusunda ekstra soğuklar, Avrupa’da fırtınalar, Alpler’de aşırı kar yağışı, yani bunların hepsi bir aradaydı.

Şimdilik bu kadarını sizlerle paylaştık. Ocak ayının meteorolojik mucizelerine daha yakından tanık olmak için Bünyamin Sürmeli’nin sitemizde yer alan yazılarını takip etmeyi sakın unutmayın.