Arama:

Park Halindeyken Aracınızın Başına Bir Şey Gelirse Ne Yapmalısınız?

“Trafik kazaları” denince akla ilk gelen seyir halinde meydana gelen kazalar oluyor. Ancak, uslu uslu bir kenarda park halinde araç da aynı oranda talihsiz durumlarla karşılaşabiliyor. Üstelik park halinde meydana gelen kazalarda her zaman için aracınızı uzun süreli olarak bırakmış olmanız gerekmiyor; sapasağlam bıraktığınız aracınıza sadece birkaç dakika içinde bile yabancı bir şahsın zarar vermesi ya da başka bir aracın sizinkine çarpması mümkün olabiliyor. Peki, aracınız park halindeyken başına bir şey gelirse ne yapmalısınız? Hemen anlatalım!

Prosedürü Uygulamak İçin Tutanak Tutmak Şart!

Unutmayınız ki hukuki prosedürler hiçbir zaman için sözlü olarak işlemez. Yazılı, görsel ve olaya ilişkin doğru bilgilendirmenin bulunduğu evrakı mutlaka edinmeniz gerekir. Bu yüzden her durumda tutanak tutmanız gerekiyor. Aksi halde, trafik sigortası ya da kasko size hasarın tazmini konusunda yardımcı olamıyor.

Aracınıza bir şahsın zarar verdiği durumlarda ve aracınızda hasara sebep olan diğer aracın sürücüsü alkollü ya da ehliyetsiz olduğu durumlarda polis çağırarak zabıt tutturmanız daha sağlıklı oluyor. Fakat, kaza başka bir aracın park halindeki aracınıza çarpması sonucu meydana gelmişse o zaman diğer aracın sürücüsü ile karşılıklı olarak “maddi hasarlı trafik kazası tutanağı”nı polis çağırmadan düzenleyebilirsiniz.

Aracınıza vuran kişinin trafik poliçesini doğru bir şekilde yazmalısınız. Ayrıca, ehliyet fotokopisini almanızda da fayda var.

“Ama ben hatalı park etmişim?” diye de durumu sineye çekip başınızı taşlara vurmayın. Şunu hemen belirtelim ki hatalı park böyle durumlarda kazaya etken bir sebep olarak görülmez. Sizin hatalı park etmeniz sadece trafik kuralları ihlaline giriyor ve bu açıdan değerlendirmeye alınıyor. Ama kazadan ötürü sorumlu tutulmuyorsunuz.

Hasarın Tazminini Nasıl Sağlayacaksınız?

Her durumda gerekli olduğu gibi park halindeki aracınızın da bir kazaya karışması durumunda yapmanız gereken ilk iş araç sigorta şirketini en kısa sürede bilgilendirmektir. Hasar tazminini aracınıza çarpan kişinin zorunlu trafik poliçesinden karşılayacaksanız 5 iş günü içinde, karşı tarafın anlaşmalı olduğu sigorta şirketine hasar ihbarında bulunmanız gerekiyor.

Eğer varsa araç kasko kapsamında karşı tarafa ait bilgilerin bulunduğu tutanak sayesinde kasko yaptırmış olduğunuz şirket de karşı tarafın trafik sigortası ya da kaskosundan aracınızın hasarını tahsil edebiliyor. Tahsil edilecek ücretler ise ekspertiz raporlarına göre belirleniyor.

İlgili sigorta şirketinden aracınıza en yakın noktada bulunan anlaşmalı servisleri de öğrenerek aracınızı size uygun bir servis noktasına götürebilirsiniz. Tutanak haricinde görsellerin önemini de aklınızda tutmanızı öneriyoruz. Olay yerinde çekeceğiniz, hasarın ne olduğuna dair fotoğraflar sigorta şirketlerinin hasarı değerlendirmesinde etkin bir rol oynuyor.

Kazanın Faili Meçhul Olursa Ne Yapacaksınız?

Kazayı yapanın kim olduğunu bilmiyorsanız da endişe etmenize gerek yok. Kusurlu tarafın ortadan kaybolması hasarınızın tazmin edilmeyeceği anlamına gelmiyor. Yapılması gerekenler açısından işleyecek olan prosedür çok fazla değişmiyor.  Sadece ek olarak yapmanız gereken bazı şeyler oluyor.

Kazaya sebebiyet veren aracın ya da şahsın ortada olmaması halinde polis olay yerine gelmediği için iş başa düşüyor ve sizin biraz dedektiflik yapmanız gerekiyor. Öncelikle etrafta bir görgü tanığı olup olmadığını araştırın. Olaya tanıklık etmiş olan kimseyi bulamazsanız etrafta aracınızı gören bir güvenlik kamerası olup olmadığına bakın. Eğer varsa kameranın kaydettiği görüntülerin bir kopyasını almanız gerekiyor. Bu kaydı ve kazanın gerçekleştiği tahmini saat dilimini hasar tazmini için sigorta şirketine vereceğiniz tutanağa eklemeniz gerekiyor.

Elinizde hiçbir kanıt olmaması ve kazayı gerçekleştireni bulamadığınız durumda dedektiflik kariyerinize son vermeniz ve en yakın polis karakoluna gitmeniz gerekiyor. Burada ifade vererek polis tarafından tutanak tutturmalısınız. Bu tutanakta karşı tarafın kusurlu olduğunun belirtilmesini mutlaka istemelisiniz. Eğer aracınızdaki hasar küçük çapta ise bir beyan da yazabilir ve 5 iş günü içerisinde ihbarda bulunabilirsiniz.

Park halindeyken meydana gelen kazalarda yasal yollardan haklarınızı bilmek ve hızla uygulamaya koymak sizin için en iyisi olacaktır. Bunun yanı sıra, araç kasko sigortası yaptırarak işinde uzman kişilerle her türlü kazaya karşı önlem almanız daha iyi sonuçlar verecektir. Hatırlatmakta fayda var ki kasko bedeli birçok kazanın maddi bedelinden çok daha düşük oluyor.

İçinizden bir ses size, “uygun bir kasko teklifi al” diyorsa, size en yakın Unico Sigorta acentesini ziyaret edebilirsiniz.

Bozuk Yollarda Giderken Dikkatli Olun

Kış mevsiminin yollarda yarattığı tahribatlar, aracınızın sürüş güvenliğini tehlikeye sokabilir. Bu nedenle, bakımı henüz yapılmamış bozuk zeminlerde araç kullanmak için bazı püf noktalarını bilmek gerekiyor.

Eğer, bir off-road yarışçısı değilseniz, bozuk yolda araç kullanımı hiç de kolay olmayabilir. Dikkat etmeniz gereken ilk nokta, lastiklerinizin buna uygun olup olmadığıdır. Kar ve yağmur sularıyla özelliğini kaybetmiş, çukurlar açılmış ya da çamurlaşmış yollarda araç kullanımı, lastiklerinizin güvenli olmaması durumunda daha da tehlikeli olabilir. Güvenli bir sürüş deneyimi için, lastiklerinizin mevsim koşullarına ve zemin tutuşuna uygun olup olmadığına, lastiklerin silinmemiş olduğuna dikkat etmeniz gerekiyor.

Çamurlu ve suyla dolu küçük çukurlarla dolu bir yolda ilerlerken, aracın kontrolünü kaybetmemek için, gidebileceğiniz en düşük vites hızıyla ilerlemeniz, size önemli bir güvenlik önlemi kazandırabilir. Bozuk bir yolda yavaşça ilerlemek, sürüş konforunuz açısından da daha ergonomik bir deneyim sağlayabilir.

Henüz tamamlanmamış ya da mıcırlı bir yolda araç kullanırken de yine çamurlu ve bozuk bir yolda ilerlerken olduğu gibi, fren ayarlarını çok dikkatli kullanmanız gerekiyor. Zira, sert fren kullanmak, bu tip yollarda önemli güvenlik sorunlarına yol açabilir. Özellikle çamurlu yollarda aşırı fren kullanımı, aracınızın çamura saplanmasına sebebiyet verebilir.

Kaptanın iyisi, fırtınalı havada belli olur derler. Çukurlarla dolu çamurlu yollar, sürücülük testiniz için iyi bir deneyim olabilir. Yoldaki çukurlar, küçük ve büyük tümsekler de aracınız ve sizin için tehlikelere neden olabilir. Bu sebeple, bozuk ve bilmediğiniz bir yolda ilerlerken, karşınıza çıkabilecek yükseltilere de dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü, aracınızın alt yüksekliği yani yere olan yakınlığı, bu tümseklerden geçiş esnasında aracın altının yere vurmasına neden olabilir. Bu da yakıt kartelinin delinmesine kadar varabilen sonuçlar ortaya çıkarabilir ve yolda kalabilirsiniz. Bu nedenle, eğer yolun trafik hareketliliği buna izin veriyor ise, araçtan inerek yoldaki bu engebeleri gözünüzle kontrol etmeniz, önemli fayda sağlayabilir.

Bozuk yolda araç kullanırken, aracınızın lastiklerinin birini veya birkaçını çukura düşürmekten kaçınmanız gerekiyor. Çukura düşen lastik ya da lastikler patlayarak kaza yapmanıza sebep olabilir. Bu nedenle, mümkün olduğunca küçük vitesle ve çukurların içinden geçmeden sürüşe devam etmek gerekiyor.

Lastik bakımlarının devamlılığı, bozuk yollarda size önemli bir avantaj sağlayabilir. Lastik dişlerinin arasında biriken ve kanalların tıkanmasına sebebiyet veren moloz ve çamur kalıntıları, sürüş güvenliğinizi tehlikeye düşürebilir. Aracınızın yakıt sarfiyatını da düşüren bu önemli kontrol ve bakım, lastiklerinizin çekiş gücünün artmasına da büyük ölçüde destek verir.

Bozuk yolda araç kullanırken dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta daha var. Lastik basıncının doğru olarak ayarlanmış olması gerekiyor. Aşırı hava ile doldurulmuş ya da olması gerekenden daha az hava içeren lastikler, yol tutuş ve manevra kabiliyetinizi olumsuz yönde etkiliyor. Üstelik bozuk bir yolda, bu dengesiz lastik hava basınçlarıyla sürüş yapmak, yakıt sarfiyatınızı arttırdığı gibi sağlıklı bir sürüş deneyiminden de uzaklaştırabilir.

Yola çıkmak için hazırsanız ve çıktığınız tatil yollarından tatlı anılarla dönmek istiyorsanız, son olarak araç sigortası yaptırmayı da ihmal etmeyin. Araç kasko bedeli, aracınıza fiyat teklifi hazırlanırken esas alınan, aracınızın değer bedelidir. Araç kasko fiyatları, aracınızın marka ve modeline göre farklılıklar gösterebilir. Araç kasko, sizin ve aracınızın güvenliğini sağlamak için oldukça önemli bir adımı oluşturuyor. Kasko, kanuni bir zorunluluk olmamakla birlikte olabilecek herhangi bir kaza halinde, maddi olarak sizi güvence altına alıyor. Sizin için en uygun kasko teklifi, Unico Sigorta acenteleri tarafından özenle hazırlanıyor.

Uzun Yolda Ne Tarz Müzikler Dinlemelisiniz?

İster deniz tatili için güneye doğru yol alın, ister doğa ve kültür tatili için kuzeye… Dikatlice seçilmiş melodilerden bir liste oluşturmak, yolculuk öncesi yapılacaklar listesinin başlarında yer alıyor.

Valize koyacaklarınızı planladınız, izleyeceğiniz yolları belirlediniz, seyahat sağlık sigortası da hazır. Peki ya yolda ne dinleyeceksiniz? Ailenizin CD koleksiyonunda keşfe çıkmak, arkadaşlarınızın listelerinden ilham almak ve lisedeki favori parçalarınızı tekrar gözden geçirmek bu konuda birçok harika fikir verecektir, ancak müzik listesi oluşturma görevi yine de göz korkutucu olabilir. İçeriğimiz; stresinizi azaltmak ve yolculuğunuzu kolaylaştırmak adına, bir sonraki gezinizde size mutlaka eşlik etmesi gereken müzik tarzlarını ve şarkıları derledik.

İçinizi Kıpır Kıpır Edecek Melodileriyle Indie Folk

Öncelikle listenize incecik bir doz indie folk ekleyelim. Bu müzik tarzının kimi örneklerinin muhteşem, hareketli temposu yolculuğunuza neşe katacak ve dünyayı keşfetme isteğinizi alevlendirecek. Bright Eyes grubundan Another Travelin’ Song ve Beirut’tan Postcards from Italy alışılmadık melodileriyle bu müzik türünün en keyifli örneklerinden. Mumford and Sons, Angus and Julia Stone ve Noah and the Whale şarkılarına bir göz atmanıza değecek diğer indie folk gruplarından birkaçı.

Dansa Hazır mısınız? Karşınızda Rock n Roll!

Gerçek bir yol seyahatine uygun müzik listesi, ancak ve ancak içerisinde Rock n Roll krallarının parçalarını barındırırsa yeterli olacaktır. Fonda kral Elvis, yan koltukta sevdiğiniz insan bulunurken kendinizi hiç olmadığı kadar hayatın anlamını bulmaya yakın hissedeceksiniz! Elvis Presley’den Jailhouse Rock, Golden Earring’den Radar Love gibi şarkılar yolunuza eşlik ederken ara ara hız sınırına uyduğunuza emin olmakta fayda var. Nitekim bu şarkılar hem duyguları, hem de hayatları uçuşa geçiriyor!

Adını Gök Mavisinden Alan Müzik: Blues

Derler ki Blues, ismini tüm gün tarlada çalışıp şarkılar eşliğinde mavi gökyüzüne bakarken hüzünlenen bir zamanların köleleştirilmiş insanlarından almıştır. Neyse ki artık o günler gerilerde kaldı, ancak özgürlüğün en önemli parçası olan yollara düşme eyleminde neden bu insanları anmayalım ki? BB King ve Eric Clapton’ın Riding with the King şarkısı ve Jimi Hendrix’in mükemmel gitar sololarıyla Red House özgürlüğünüz adına tekrar şükran duymanızı sağlayacak.

Film Müzikleriyle Farklı Dünyalara Doğru

Müzikler çoğunlukla bağlamlarıyla hatırlanır. Kimi zaman insanlar, kimi zaman da olaylar anımsanır şarkılar dinlenirken. Filmlere eşlik eden şarkılarsa bambaşka dünyalara kapıları aralar… Goran Bregovic’in Gipsy Kings için bestelediği şarkılarla çingelerin keyifli danslarına doğru yol alabilirsiniz ya da Yann Tiersen eşliğinde Amelie’nin büyülü hayatı yüzünüze bir tebessüm kondurabilir. Yol listeniz için film ve müzik zevklerinizi bir araya getirerek çifte mutluluk yaşatan bu şarkılardan daha uygun ne olabilir ki?

Ve tabii ki: 90’lar Türkçe Pop

1990’lı yıllar hem Türkçe Pop, hem de bizim açımızdan hiçbir zaman unutulmayacak ve her zaman içimizi hüzünle mutluluğun karışımından oluşan garip bir duyguyla kaplayacak yıllar oldu. Barış Manço’nun Müsaadenizle Çocuklar isimli şarkısıyla birçok sanatçıyı bir arada hatırlayabilir veya Oya Bora’nın Biz Dünyayı Çok Sevdik ile hayatın güzelliğine selam gönderebilirsiniz.

Müzik, keyifli bir yolculuğun vazgeçilmez bir parçası. Bu heyecan verici yolculuğa içiniz rahat bir biçimde çıkmak adına seyahat sigortasından yararlanmayı unutmayın. Daha fazla oku

Yazın arabaya ilk bindiğinizde araç içerisindeki sıcak havadan kurtulmanın yolları

Yaz aylarının gelmesi ile birlikte hemen hemen herkes için araba yolculukları sıkıntılı bir hale geliyor diyebiliriz. Aracınıza ilk bindiğinizde sıcaktan eriyecek gibi görünen direksiyonu tutabilmek için bile dayanıklı olmanız gerekir. Özellikle sıcaklıkların normalin üstünde yaşandığı şehirlerde yaşıyorsanız aracınızı serin tutmak için her türlü önlemi almaya çalıştığınızı tahmin edebiliyoruz. Yaz tatilinin de başlaması ile birlikte ailece çıkmaya planladığınız araba yolculuklarından gözünüz korkmasın! Sıcak havadan hem aracınızın hemde sizin korunmanız için yaz mevsiminde araç kullanımı sırasında sıcak havadan kurtulmanın pek çok yolu bulunuyor.

Gölge Bulmaya Çalışın

Ne yazık ki her binanın kapalı otoparkı bulunmuyor. Sizin de evinize geldiğiniz zamanlarda aracınızı park edebileceğiniz bir kişisel kapalı otoparkınız bulunmayabilir. Ancak bu arabanızı sıcaktan koruyamayacağınız anlamına gelmiyor. Evinizin yakınlarında sabah güneşini de düşünerek gölge olarak kalabileceğiniz bir park alanı bulmanızı öneririz. Böylece hava her ne kadar sıcak olursa olsun güneş ışınlarının direkt olarak aracınıza yansıyıp ısı birikimine sebep olmasını önleyebilirsiniz. Ayrıca bu önerimiz sadece eviniz için geçerli değil. Her sabah gittiğiniz ofisinizde kapalı otoparkı bulunmayabilir. Sabahtan akşama kadar aracınızı güneş ışınlarına maruz bırakmamalısınız.

İş yerinizin yakınlarında gölge bir park alanı bulabiliyorsanız oraya park etmenizi öneririz. Ancak böyle bir imkanım yok diyorsanız da aracınızı temin edebileceğiniz bir branda ile örtebilirsiniz. Fakat branda konusunda cimri davranmamalısınız. Ucuz fiyatlara aldanarak alacağınız brandanın içeriği naylon olabilir. Naylon içerikli branda aracınızı güneş ışınlarından korumak yerine daha da ısıtabilir. Bu nedenle branda konusunda hassas davranmanızı ve güvenli bir yerden satın almalısınız.

Araç Yağınızı Kontrol Edin

Yaz mevsimlerinde aracınızı ısınmasına neden olan pek çok çevre faktörü olduğu gibi aracınızdan kaynaklanabilecek faktörlerde bulunuyor. Aracın içinde oluşan teknik arızalar, yaz mevsimi ile birleştiği zaman işin içinden çıkılamaz ve bu durum araç muayene servislerine gitmek ile son bulur. Umulmadık zamanlarda bu tarz bir durum ile karşılaşmamak için sık sık aracınızın ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmanız gerekir. Örneğin aracınızın yağ miktarını sık sık kontrol etmelisiniz. Aracınızda bulunan yağ sürtünmeye engel olur ve bu yağ azaldığı zaman sürtünme artar. Bu artan sürtünme motor ısısını yükseltir ve bu da araçta hararet oluşmasına sebep olur. Özellikle yaz aylarında bu hararet ile karşı karşıya kalmamak için sık sık araç yağınızı kontrol etmenizi öneririz.

Aracınızı Hazırlayın

Her aracın kliması olmasına rağmen aracınıza biner binmez aracın hemen soğuması imkansızdır. Aracınızın istediğiniz serinliğe ulaşması için yaklaşık olarak 9-10 dakika geçmesi gerekir. Eğer acilen yola çıkmanız gerekmiyorsa bu süre zarfında sıcaktan bunalmamak için aracınıza binmeden bir 5-10 dakika önce aracınızı çalıştırıp klimayı açmanız da bir alternatif olabilir. Bu önerimiz her zaman için mümkün olmasa da çoğu zaman işe yarar.

Doğal Ferahlatıcılar

Yazın araç içindeki sıcak havadan kurtulmanın en önemli yolu klima olsa da yüksek derecelerde çeşitli nedenlerden dolayı klima dahi yeterli olamayabilir. Bu durumda doğal bitkiler serinlemeniz için size yardımcı olabilir. Yeryüzünde doğal ferahlatıcı niteliğinde pek çok bitki bulunuyor. Bunlar nane, lavanta, limon, papatya, portakal, okaliptüs ve hint defnesi olarak sıralanabilir. Aracınızda sizi yaz aylarında bunalmaktan kurtarabilecek olan bu bitkilerden üretilen kolonya yada oda spreyi bulundurabilir ya da aracınıza binmeden önce ensenize ve bileklerinize bu bitkilerin yağlarını sürebilirsiniz.

Kısaca özetlemek gerekirse yaz mevsiminde araç kullanımı sırasında sıcak havadan kurtulmanın pek çok yöntemi bulunuyor. Sizde bu yöntemleri göz önünde bulundurarak daha rahat ve güvenli bir yolculuk yapabilirsiniz. Ancak bu önerilerimizin haricinde aracınız güneş ışınlarına maruz kaldığı için çeşitli teknik sıkıntılarla karşı karşıya gelebilir. Bu gibi teknik sıkıntılara karşı maddi ve manevi zarara uğramamak için önerilerimizi dikkate almanız faydalı olacaktır. Öte yandan aracınıza kasko sigortası yaptırarak aracın kazaya karışması ile oluşabilecek hasarları teminat altına alabilirsiniz. Bu ve buna benzer pek çok yardım için bir Unico Sigorta acentesini ziyaret edebilirsiniz. Böylece uzmanlar ile iletişime geçebilir ve kasko bedeli ne kadar öğrenerek uygun kasko teklifi opsiyonları alabilirsiniz.

Çocuğunuzla Seyahat Ederken Sizi Rahatlatacak Tüyolarımız Var !

Araba ile seyahat ederken en çok dikkat edilmesi gereken husus çocukların güvenliğidir. Bu konuyla ilgili paylaşacağımız tüyolarla yolculuklarınızı güvence altına alabilir, ailenizle gideceğiniz harika seyahatlerin tadını çıkarabilirsiniz.

Çocuğunuzla seyahat etmek önemli bir sorumluluğu da beraberinde getiriyor. Trafik söz konusu olduğunda karşılaşılabilecek riskler de gün geçtikçe artıyor. Siz mükemmel araba kullanan birisi olabilir, çocuğunuz da arabada olduğu için tüm trafik kurallarına uyuyor olabilirsiniz. Ancak bu kurallara uymayan bir trafik canavarının gelip sizi bulmayacağını hiçbir zaman garanti edemezsiniz. Bunun için arabada bulunan çocuklar için alınabilecek tüm önlemleri bilmenizde fayda var.

Çocuğunuzu Risklerden Uzak Tutacak Önlemler Alın

Çocuğunuzu arabanın ön koltuğuna asla oturtmayarak, belli bir yaşın altındaki çocuklara oto koltuğu kullanarak, hız sınırları içerisinde kalarak kaza riskini minimuma indirebilirsiniz. Çocuğunuza daima kemer taktığınızdan emin olmalı, güvenliğini kontrol etmeden yola çıkmamalısınız. İki yaşın altında bulunan çocukların koltukları, aracın hareket yönünde olmalı ve kemer sıkılığı iyi ayarlanmalıdır. Aracınız hareket halindeyken sıcak içecekleri de çocuğunuzdan uzak tutmaya özen göstermelisiniz. Bu sayede ani bir fren yapmanızla birlikte içeceklerin çocuğunuzun üzerine dökülmesi riskini uzaklaştırabilirsiniz.

Arabanıza yapıştıracağınız stikerlar yardımıyla, seyir halinde dikkatli davranmaları konusunda diğer araçları uyarabilirsiniz. Genel olarak stikerler; Arabada çocuk var! Arabada bebek var! gibi içeriklere sahiptir. Bunun yanında eğlenceli içerikler yapıştırarak arabanızda çocuğunuz olduğunu daha sevimli bir mesajla duyurabilirsiniz. Bu sayede diğer araçlar sizinle karşılaştıklarında maksimum dikkatle araçlarını kullanacaklardır.

Çocuğunuzun Güvenliği İçin Kasko Yaptırın

Tüm önlemleri aldığınızdan eminseniz geriye tek bir şey kalıyor; aracınız için yaptıracağınız kasko hem çocuğunuzu güvence altına alacak hem de aracınız bu sayede korunmuş olacaktır. Kendinize makul bir kasko yaptırmanın yanı sıra, ferdi kaza sigortasına da sahip olarak hem aracınızda hem de ailenizde oluşabilecek hasarların maddi yükünü azaltabilirsiniz. Riske girip ödemekte zorlanacağınız masraflarla muhatap olmak istemiyorsanız, size uygun kasko fiyatları içerisinden bir tanesini seçerek çocuğunuzun olası bir kaza anındaki masraflarını ve arabanızı güvence altına alabilirsiniz.

Özellikle çocuğunuzla gerçekleştireceğiniz bir seyahat söz konusu olduğunda güvenliğin her şey olduğunu unutmayın. Çocuğunuz için satın aldığınız özel oto koltukları ve zarar görmemesi için harcadığınız onca çaba içerisinde, yaptıracağınız kaskoyla olası bir kazayı en düşük maliyetlerle tolere edebilirsiniz. Kaskoların kaza anında içerisinde bulunan kişileri de kapsadığını unutmayınız. Bu sebeple kasko teklifi alarak ve en kısa sürede kapsamlı bir araç sigortası yaptırarak aracınızı, kendinizi ve ailenizi güvence altına alabilirsiniz.

Aldığınız Kasko Tekliflerini Detaylıca İnceleyin

Özellikle aileniz ile ilgili durumların kasko kapsamına dahil edilebilirliği düşünüldüğünde, kasko işlemlerinizi öylece acele getirmemelisiniz. Sizin, çocuklarınızın ve eşinizin ferdi kaza teminatıyla kapsam dahilinde olması önem taşıyor. Ortaya çıkacak bir kaza anında, arabanız çalındığında, yandığında, depreme maruz kaldığında ve aklınıza gelen bu gibi durumların tamamında ödeyeceğiniz maliyetlerle kıyaslandığında, makul olarak nitelendirilebilecek kasko bedeli, düşündüğünüz gibi yüksek rakamlara mal olmuyor. Bu nedenlerle, kasko teklifi aldığınızda kapsamının ne olacağını dikkatlice incelemekte fayda var. Zira bazı maddelerin anlaşılabilmesi oldukça zor olabilir. Bu maddelere dair kasko teklifi sunan firmadan detaylı açıklama istemeniz ve kaskonuzun neleri kapsadığını bilmeniz aracınızın başına bir şey geldiği anda bunu bilmiyordum demekten daha iyidir. Bu nedenle özellikle ailenizde kasko kapsamına dahil olacaksa, işlemlerinizi aceleye getirmeyin. Gerekirse madde madde kasko kapsamının açıklanmasını istemek ve bu doğrultuda seçiminizi yapmak önemli olacaktır.

Unico Sigorta Kasko Ürünü ile Çocuğunuz Artık Güvende!

Kasko fiyatları birçok firmada aracınızın yaşına ve hasar durumuna göre belirleniyor. Birkaç küçük kazanın yanında bir de aracınız eski modelse kasko fiyatları cep yakacak biçimde sunulabilir. Arabanız elbette önemli, çocuğunuzu da bu sayede koruma altına alacaksınız; dolayısıyla aracınız hazır hasarsızken ya da alabileceği en az hasara maruz kalmışken araç sigortanızı yaptırmalı ve daha büyük masraflara ortam hazırlamamalısınız.

Sizi düşünen bir kasko firmasıyla tanışabilmek için, Unico Sigorta acentelerinden fiyat teklifi alarak, avantajlı ödeme imkanlarına kavuşabilirsiniz.

Sürücülerin İstanbul’da Daha da Dikkatli Olmasını Gerektiren 7 Tehlikeli Yer

Yolların tehlikeli oluşu ile yaşanan kaza sayısı arasında doğrudan bir bağ bulunsa da, aslında kazalar, %90 oranla sürücü kusurlarından meydana geliyor. Aşırı hız yapmak, trafik işaretlerine dikkat etmemek ve sürüş esnasında telefonla konuşmak; kazaya sebep olan başlıca etkenleri oluşturuyor. Tehlikeli olarak kabul edilen bazı yollarda araç kullanmak ise normale göre daha fazla dikkat gerektiriyor. Her gün kullandığınız yollar olsa bile; hava şartlarında yaşanan olumsuzluklar neticesinde virajlar ve yokuşlar daha riskli hale gelebiliyor. İşte İstanbul’un en tehlikeli 7 yolu…

 

Bahçeköy – Kilyos Yolu: Keskin virajlara ve çoğunlukla çift yönlü birer şeride sahip olan bu güzergâhta sürücülerin çok temkinli olmaları gerekiyor. Özellikle aşırı hız ve hatalı sollama sonucunda büyük kazalar yaşanabiliyor. Bazı noktalarda yol kenarlarının uçurum olması, sürüş esnasında tedirginlik yaşanmasına sebep oluyor. Bahçeköy – Kilyos yolu; acemi sürücülerin tercih etmemesi gereken güzergâhların başında geliyor.

Şile Yolu: Geniş bir otobana sahip olan Şile yolunda, genellikle yüksek hızdan dolayı zincirleme kazalar meydana geliyor. Günün bazı saatlerinde yola çıkan inşaat kamyonlarının fazla oluşu, görüş açısının daralmasına ve trafik akışının aniden yoğunlaşmasına sebep oluyor. Yola düşen çakıl taşlarının, araçların camlarına çarpması da ayrı bir güvenlik riski oluşturuyor. Bu durumlarda soğukkanlı davranarak direksiyona hâkim olmanız büyük önem taşıyor.

Çobançeşme – Şirinevler – Merter Yolu: İş yerlerinin ve konutların fazla olduğu güzergâhta, günün tüm saatlerinde kronik bir trafik yoğunluğu yaşanıyor. Bu istikamette tali yolların fazla olmasından dolayı, çok sayıda araç ana yola giriş yapıyor. Sapakları kaçırmak istemeyen sürücülerin, hızlı bir şekilde şerit değiştirmelerinden kaynaklı çok fazla trafik kazası yaşanıyor. Gün içerisinde benzer noktalarda yaşanan kazalar; olumsuz hava şartlarının da eklenmesiyle, trafiğin saatlerce kilitlenmesine neden olabiliyor. Bu yolu kullanacak sürücülerin hem sabırlı hem de temkinli olmalarında fayda var.

Beşiktaş Barbaros Bulvarı: Beşiktaş sahilinden başlayan ve 3 km uzunluğunda olan Barbaros Bulvarı’nın tehlikeli olarak nitelendirilmesinin en önemli sebebi, yüksek bir eğime sahip olması. Araçlarıyla yokuş yukarı çıkan sürücüler, trafik yoğunluğundan dolayı çok fazla durup kalkmak zorunda kalıyorlar. Özellikle manuel vites kullananlar, debriyaj geçişlerini kaçırdıklarında araçlarının yokuş aşağı kaymasına ve zincirleme kazalar yaşanmasına neden oluyorlar. Benzer bir durum da aksi istikamette yaşanıyor. Maslak yönünden yüksek hızla gelen sürücüler; yokuşun başında eğimin birden aşağı yönlü azalmasından dolayı hızlarını düşüremiyor ve büyük hasarlı kazalar yaşanmasına yol açıyorlar.

Haliç Köprüsü: Topkapı ve Okmeydanı yönlerini birleştiren Haliç Köprüsü, trafik yoğunluğunun fazla olduğu bir noktada bulunuyor. Haliç Köprüsü’ndeki kazalar genellikle köprüye giriş ve çıkış noktalarında meydana geliyor. Tali yollardan köprüye girmeye çalışan araçların yarattığı sıkışıklığa; ana yoldaki sürücülerin takip mesafelerini ayarlayamamalarının ya da sapakları kaçırmak istememelerinin verdiği telaş da eklendiğinde, kazalar kaçınılmaz oluyor. Motosiklet sürücülerinin de bu noktalarda özellikle dikkat etmeleri gerekiyor.

Boğaz Köprüleri: FSM ve 15 Temmuz Şehitleri köprülerinde, sabah ve akşam saatlerindeki yoğunluk nedeniyle sık sık kazalar yaşanıyor. Anadolu’dan Avrupa istikametine geçişlerde; yolun köprüye doğru daraldığı alanda ve OGS geçişleri sırasında trafiğin kilitlenmesi, araçların çarpışmasına yol açıyor. Asma köprülerin, olumsuz hava şartlarından en fazla etkilenen yerler olduğu biliniyor. Özellikle kuvvetli rüzgârlar köprü salınımını artırdığından, direksiyon hâkimiyetinizi kaybetmemek için çok dikkatli ilerlemeniz gerekiyor.

Cendere Yolu: Hafriyat kamyonlarının yoğun olarak kullandığı Cendere yolunu, hız yapmak isteyen sürücülerin de tercih etmesinden dolayı pek çok ölümlü kaza yaşanıyor. Hafta sonları sürücü adaylarının ehliyet sınavlarının da burada yapılması, Cendere yolunu oldukça tehlikeli bir güzergâh haline getiriyor.

Can güvenliğiniz için; trafik işaretlerine dikkat etmeyi, emniyet kemeri kullanmayı ve aracınızın bakımlarını eksiksiz yaptırmayı ihmal etmemelisiniz. Mal güvenliğiniz için de; aracınıza kasko sigortası yaptırarak maddi hasarların önüne geçebilir ve kendinizi daha güvende hissedebilirsiniz. Unico Sigorta’nın bütçenize en uygun kasko fiyatlarını öğrenmek için en yakın acenteyi ziyaret edebilirsiniz.

Beklenmedik Anda Başınıza Açılabilecek Masraflar

Her gün yeni sürprizlerle doğar, peki ya bu seferki sürpriz masraflı ise? İşte ansızın karşılaşabileceğiniz masraflı sürprizler ve onlarla başa çıkmanın beş yolu!

Beklenmedik Masraf 1 – Görünmez Kaza   

Her zamanki gibi sıkıcı bir iş günün ardından evinize dönüp, ailenizle boğazda güzel bir akşam yemeği yemek için arabanıza doğru gidiyorsunuz. Fakat o da ne? Park halindeki aracını çıkarmak isteyen iş arkadaşınız, dikkatsiz bir manevrayla, aracınızın arka tamponunu yere indiriyor. Bir an telaşa kapılıp kendinizi kötü hissettiniz fakat daha önce size ideal bir kasko teklifi ile gelen sigortacıyı, iş arkadaşınızla birlikte dinlediğiniz için içiniz rahatlayacak. Daha önce ödediğiniz kasko bedeli, bu beklenmedik kazanın tüm masraflarını karşılayacaktır.

Beklenmedik Masraf 2 – Evlilik Yıl Dönümü

Bütün gün eşiniz size bir şey ima eder gibiydi. Bugün günlerden neydi? Ah tabii ya, evlilik yıl dönümünüz! Yoğun iş temposu arasında aklınızdan çıkması hiç sorun değil, hala akşama vakit varken beş yıldızlı otelde yer ayırtılır, en güzel akşam yemeği sipariş edilir, en lezzetli şampanya söylenir. Bunların hepsini karşılayacak bir kredi kartı ve fazladan mesai yeterli olacaktır. Bu masrafları iki yıllık sorunsuz evliliğinizi kutlamak için gözden çıkarabilirsiniz. Beklenmedik masraflar, ya da önceden sizi bekleyen ama sizin fark edemediğiniz masrafların üstesinden gelmek, huzurlu bir aile için her zaman daha kolay olacaktır. Sevginize yeni yıllar katmak üzere, şerefe!

Beklenmedik Masraf 3 – Üniversite Giderleri

Sonunda beklediğiniz gün geldi, sınav sonuçları açıklandı ve yeniden üniversiteli olmaya hak kazandığınızı öğrendiniz. Hep hayalini kurduğunuz haber, hiç beklemediğiniz anda sizi buldu. Fakat yeni bir şehre yerleşmek ve yeni bir eve taşınmak ile başlayan masraflara okulunuzun getirdiği giderler de eklenince işin içinden çıkamayacağınızı düşünebilirsiniz. Bu masrafların üstesinden gelmek için alabileceğiniz burslar, krediler size yardımcı olabilir, bunun yanı sıra evden yapabileceğiniz freelance işler de sizin için en iyi fırsat olabilir. Geriye sadece bütçenizi planlamak kalır.

Beklenmedik Masraf 4 – Aileye Yeni Bir Üyenin Katılması

Eşiniz bugün biraz heyecanlı, size söylemek istediği bir şey olduğunu hissediyorsunuz. Uzun süredir beklediğiniz haber mi yoksa? Dünyanın en güzel haberi olabilir mi gerçekten? Evet, tabii ki! Sonunda aşkınızın meyvesi dünyaya gelmek için yola çıkmış. Peki ama bebeğinizin masrafları? Sakin olun, bebeğiniz için gerekli her şeyi karşılayabilecek parayı biriktirmek için 9 ayınız var! Sonrası için belki daha fazla çalışmanız gerekecek ama bu çocuğunuz için yapabileceğiniz en babacan fedakarlık olacaktır. Geriye sadece ailenizin yeni üyesini heyecanla beklemek kalır.

Beklenmedik Masraf 5 – Trafik Kazası

Bugün ne kadar güzel bir gün değil mi? Arkadaşlarınızla deniz kenarındaki mekana piknik yapmaya gidiyorsunuz. Her şey tastamam; yiyecekler, içecekler, tabak, çatal, voleybol topu… Hayatınıza huzurlu ve eğlenceli bir anı daha eklemek üzere yola çıktınız. Sofralar kurulacak, yemekler hazırlanıp yenecek, şarkılar söylenip dans edilecek, oyunlar oynanacak… Siz şarkılar söyleyerek yola devam ederken, arkadaşınızın size gösterdiği fotoğrafa gözünüz takılıyor ve birden önünüze çıkan araca çarpıyorsunuz! Telaşla arabadan inip araçları kontrol ediyorsunuz. Telaşlanmaya devam ederken, tam da bir ay önce kasko teklifi aldığınızı ve bu fırsatı değerlendirdiğinizi hatırlıyor, ardından rahatlıyorsunuz. Güzel anlarınızı felakete dönmekten kurtaran bir sigortaya sahipsiniz, bunun için şanslı hissederek yolunuza gönül rahatlığıyla devam edebilirsiniz.

Hayat gerçekten sürprizlerle dolu ve beklenmedik masraflar insanın hayatını alt üst edebiliyor. Eğer bu senaryolarda kaybeden taraf olmak istemiyorsanız, ansızın kapınızı çalacak durumlara karşı hazırlıklı olmanızda fayda var. Hala bir araç sigortanız yoksa, hem aracınızın hem sizin güvenliğini düşünen kasko sigortası ile yola çıkmadan önce tanışabilir, her bütçeye uygun kasko fiyatları hakkında bilgi alabilir ve sonradan altından kalkması güç olan masraflı durumları şimdiden elimine edebilirsiniz.

Dünyadaki En İlginç Trafik Kuralları

Gideceğimiz yere kazasız belasız ulaşabilmemiz için trafik kurallarına mutlaka uymamız gerekli. Ancak bazı ülkelerde öyle ilginç kurallar var ki şaşırmamak elde değil.

Japonya’da aracınızla yayalara su sıçratamazsınız.

Özellikle yağmurlu havalarda hemen hemen herkesin başına gelen bu durum gerçekten çok can sıkıcı olabiliyor. İşe ya da okula giderken bazı dikkatsiz sürücüler nedeni ile hiç yoktan tepeden tırnağa sırılsıklam olan o kadar çok insan var ki. Ülkemizde de aynı trafik kuralı uygulansa fena olmazdı doğrusu.

Güney Afrika’daysanız, yolunuza çıkan hayvan sürülerine ve varsa çobanlarına her zaman öncelik vermek zorundasınız.

Bu kurala göre aracınızla ilerlerken yolunuzun üzerinde bir hayvan sürüsü görmeniz halinde, en 150 metre önceden hızınızı azaltmalı ve geçiş önceliğini sürüye bırakmalısınız. Eğer uymazsanız cezalandırılırsınız.

 

Danimarka’da aracınızın altında bir başkası varken çalıştırmanız yasaktır.

Trafik kuralları arasında belki de en önemlisi ve en elzemi olan bu kuralın Danimarka tarafından yazılı bir hale getirilmesi gerçekten de çok yerinde olmuş. Aksi bir durumda bu trafik kuralına hiç kimse tarafından uyulmayacağı için kaç kişinin canı yanacaktı kim bilir. Şaka bir yana belki ülkemizde de böyle bir kural yürürlüğe girse iyi olabilir. En azından kesilecek cezalar nedeni ile caydırıcı özellikte olurdu.

İspanya’daysanız ve gözlük kullanıyorsanız yanınızda yedek gözlük taşımanız gerekir.

Bu kural sürücünün eğer görme konusunda bir rahatsızlığı varsa geçerli. Eğer sürücü olur da bir nedenden dolayı gözlüğünü kaybederse yerine mutlaka yedeğini koyabilmesi gerekiyor. Dünya genelinde çokça suistimal edilen durumlardan biri olduğunu düşünürsek, oldukça yerinde bir kural gibi duruyor.

İspanya’da aracınızı canınızın istediği her yere park edemezsiniz.

Ayın çift sayılı günlerinde sokağın çift sayı ile numaralandırılmış binalarının önüne, tek sayılı olan günlerde ise tek sayı ile numaralandırılmış binaların önüne aracınızı park edebilirsiniz. Eğer ayın 3’ü ise ve siz yanlışlıkla 8 numaralı binanın önüne park etmişseniz ceza yemekten başka şansınız yok.

Kıbrıs’ta araç kullanırken kesinlikle yemek yiyemez ya da bir şeyler içemezsiniz.

Tamamen uyuluyor mudur bilinmez, ancak uyulması halinde trafik kazalarında önemli bir oranda azalma sağlayacağı kesin olan bu kural, sürücünün dikkatinin dağılmaması amacını taşıyor.

Almanya’da yolculuk sırasında benzininizin bitmesi yasaktır.

Garip ama gerçek olan bu kurala göre bir sürücünün her zaman hazırlıklı bir şekilde yola çıkması gerektiği öngörülüyor. Eğer Almanya’da bir yerden bir yere gitmeyi planlıyorsanız bir gözünüz her zaman aracınızın benzin göstergesinde olmalı. Çünkü yakalanırsanız büyük bir para cezası ödemek zorunda kalıyorsunuz.

Nevada Çölü’nde deve ile otobana çıkamazsınız.

Amerika sınırları içinde yer alan bu bölgede, ne yazık ki çok isteseniz de deve ile yolculuk yapamıyorsunuz. Biliyoruz zor bir durum ama kural böyle.

Alabama’da gözlerinizi kapatarak araç kullanamazsınız.

Yine Amerika’da bir bölge olan Alabama gerçekten de çok mantıklı bir trafik kuralına imza atmış durumda. Bu durumun neden kurala bağlanmasına gereksinim duyulduğu konusunda ne yazık ki işin içinden çıkamıyoruz.

Fransa’da aracınızda kendi alkolmetrenizi bulundurmalısınız.

Bu kuralın mantığını çözmek belki mümkün değil ancak durum gerçekten de ciddi. Eğer trafik kontrolünde yanınızda alkolmetre bulundurmadığınız ortaya çıkarsa, para cezası da kaçınılmaz olacaktır ne yazık ki.

 

Makedonya’da alkollüyken aracın ön koltuğunda oturamazsınız.

Evet doğru okudunuz, Makedonya’da eğer alkollüyseniz bırakın araç kullanmayı, öndeki yolcu koltuğuna oturmanıza bile izin verilmiyor.

Bazı kurallar ne kadar ilginç ya da mantıksız gibi duruyor olsa da yine de kural kuraldır ve kurallar aslında uymak içindir. Her ne kadar var olan kurallara uyuyor olsanız da ne yazık ki kaza geliyorum demez.

Bu nedenle her zaman her şeye hazırlıklı olabilmek için aracınıza kasko ya da trafik sigortası yaptırmak bir nebze olsun size güven sağlayacaktır.

Aracınızı Kolayca Satabilmenin Püf Noktaları

Arabanızı satmakta zorlanıyor musunuz? İlan verdiğiniz halde dönüş alamıyor musunuz? O halde aracınızı kolayca satabilmeniz için verdiğimiz püf noktalarından faydalanabilir, aracınızı bir tıkla satabilirsiniz.

Araba, günümüzde bir ihtiyaç olmaktan çıkıp bir zorunluluk halini almıştır. Ancak bazen, belli sebeplerden ötürü aracınızı satmak durumunda kalabilirsiniz. Peki aracınızı satamıyor musunuz? Üstelik Türkiye’nin en popüler araç sitelerine ilan bıraktığınız halde… O zaman bir şeyleri yanlış yapıyorsunuz demektir. Araba satmak şans işi diye düşünüyor olabilirsiniz, ancak şans faktörlerini kolaylıkla artırabilirsiniz.

Aracınızı Kolayca Satabilmenin Püf Noktaları Nelerdir?

Arabanızı internetten kolayca satabilmek için şunları yapmalısınız:

  • Arabanız ile ilgili vereceğiniz bilgilerin hepsi doğru olmalıdır. Sakladığınız bilgiler er ya da geç gün yüzüne çıkacak, bu da araç satışınızı negatif yönde etkileyecektir.
  • Arabanızın fotoğraflarını çekerken kaliteli bir cihazdan faydalanmalısınız. Bu fotoğraflar arabanızı daha çekici kılacaktır.
  • Satış başlığını atarken anlamsız ifadelerden kaçınmalısınız. Örneğin; “5 yıllık kızımdan ayrılıyorum” veya “İzmir’de bundan temizi yok” gibi ifadeler kullanmamalısınız. Başlık atarken tek yapmanız gereken arabanın markasını, modelini ve kilometresini yazmaktır.
  • Arabanız ile ilgili bilgi verirken 2 paragrafı geçmemesine dikkat etmelisiniz. Arabanız için yaptığınız her değişikliği belirtmeniz gerekmez, çünkü size hoş gelen başkasına gelmeyebilir.
  • Eğer arabanızda modifiye bulunuyorsa satmanız zorlaşacaktır. Araba kullanıcıları genellikle orijinal, üzerinde değişiklik yapılmamış araçlardan hoşlanırlar.
  • Eğer arabanızı kış lastiği kullanmadığınız bir dönemde satıyorsanız kışlık lastiklerini de araba satışında sunmalısınız. Bir sonraki aracımda kullanırım diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, çünkü eski lastiklerinizin yeni arabanıza uyup uymayacağını önceden bilemezsiniz.
  • Alıcının sorularına doğru ve net yanıtlar vermelisiniz. İkileme düşüyorsanız ya da konu hakkında bilginiz yoksa dahi bunu belirtiniz. Bu, sizin ne kadar dürüst olduğunuzu gösterecektir.
  • Arabanızın kusurları varsa gizlememelisiniz. Gizlediğiniz durumda alıcının hayatını tehlikeye atmış olabilirsiniz. Kusurları varsa daha uygun bir fiyata satmalısınız.
  • Bazı alıcılar gereksiz yorumları gördüklerinde ilan için satıcıya ulaşmaktan çekinebilirler. Bu nedenle ilan detaylarını verirken genel özelliklerini ve kusurlarını belirtiniz.
  • Eğer aracınız daha önce boyandıysa, bu durumu da belirtmelisiniz. Bazı alıcılar bunu takıntı haline getirebilir. Boyanmadığını söyleyerek alıcıyı kandırmak isteseniz dahi herhangi bir araç ustası bunu anlayacak ve alıcıya iletecektir. Yani ne olursa olsun şeffaf olmalısınız.
  • Boya takıntısı olan kadar olmayan alıcı sayısı da oldukça fazladır. Bu kişiler için aracınızın fiyatında bir miktar indirim yapabilirsiniz.
  • Fotoğraf olmadan ilan vermemelisiniz. “Fotoğrafları daha sonra ekleyeceğim” yazısı güven vermeyen bir yazıdır.
  • Arabanızın satılması için ne eksik ne de fazla tanıtım yapmaktan kaçınmalısınız. Arabanızın değeri ne ise ondan vazgeçmemelisiniz.
  • Arabanıza fiyat biçmeden önce, arabanızı satmak istediğiniz şehirdeki diğer ilanları gözden geçirmelisiniz.
  • Ülkemizde pazarlık yapmadan araba satın alan çok az kişi vardır. Bu yüzden bir miktar pazarlık payı bırakmalısınız.
  • Arabanız için yaptırdığınız bakımları da ilan detaylarına eklemelisiniz.
  • Arabanıza daha önce kasko yaptırdıysanız bunu da belirtmelisiniz. Hala kasko durumunuz devam ediyorsa fiyata kasko bedelini de dahil edebilirsiniz. Ayrıca kasko bedelini ne kadar ödediğinizi de açıklarsanız alıcıya daha fazla bilgi vermiş olursunuz.

Tüm bu önerileri dikkate alarak, size göre eskiyen ya da ihtiyacınızı artık karşılamayan aracınızı kolaylıkla satabilir; yeni aracınızı satın alma sürecini de böylelikle hızlandırabilirsiniz. Ancak unutmayın, yeni aracınıza sahip olur olmaz, araç sigortanızı ertelemeden yaptırmalı, olası olumsuzluklara karşı yeni aracınızı güvence altına almalısınız. Eğer uygun fiyatlı kasko hizmeti arayışındaysanız, şehrinizde bulunan en yakın Unico Sigorta acentesinin bilgisine bu siteden erişebilirsiniz.

Hangi Ehliyet Hangi Araç İçin Geçerlidir ?

Araç sahibi olup trafiğe çıkmadan önce tüm kuralları bilmeniz ve kullanacağınız araç için doğru ehliyete sahip olmanız gerekiyor. Her araç için farklı bir ehliyet; her ehliyet için farklı yaş sınırlamaları ve farklı başvuru koşulları bulunuyor.

1 Ocak 2016 yılında ehliyetler ilgili yapılan düzenlemelerin bazıları yaş sınırlamalarının değiştirilmesi, araca yüklenecek ek yüklerle ilgili düzenlemeler ve deneyim şartının konulmasıyla ilgiliydi. Ehliyet sayısı 8’den 18’e yükseltildi. Bunlara bir bakmak istersiniz diye hepsini kısaca anlattık.

M Sınıf Sürücü Belgesi

2,3 ya da 4 tekerlekli motorlu bisiklet sürücülerinin alması gereken ehliyettir. Herhangi bir ehliyeti olan kişi motorbisikletleri (MOPED) kullanabiliyor, ancak hiç ehliyeti yoksa o zaman en azından M sınıfı bir ehliyet alması zorunlu hale geliyor. Başvuru yapmak için ise en az 16 yaşında olmanız gerekiyor.

A1 Sınıf Sürücü Belgesi

2 tekerlekli motosikletler için güç olarak 11kv; 3 tekerlekli olanlar için ise 15 kv güç sınırını aşmayacak olanlar için alınıyor. Eğer A1 sınıfı ehliyete sahipseniz M sınıfına dahil olan araçları da kullanabilirsiniz. A1 sınıf sürücü belgesi almak amacıyla başvuruda bulunabilmeniz için ise en az 16 yaşında olmanız gerekiyor.

A2 Sınıf Sürücü Belgesi

2 tekerlekli motosikletler için 35 kv; 3 tekerlekli olanlar için 15 kv güç sınırını aşmayacak olanlar için alınıyor. Başvuruda bulunmak için belirlenmiş yaş sınırı 18 olmasının yanı sıra, eğer A2 ehliyetiniz varsa A1 ve M sınıfına dahil olan araçları da kullanabilrsiniz.

A Sınıf Sürücü Belgesi

Güç sınırı 35 kv’ı aşmayan 2 tekerlekli motosikletler için olan A sınıf sürücü belgesi, 20 yaşına basmış herkes tarafından alınabiliyor. Güç sınırı 35 kv’ı aşmayan 3 tekerli motosikletler için de alınabiliyor. Fakat, 3 tekerlekli olanlar için en az 21 yaşında olmak gerekiyor. A sınıfı belge alacakların en az iki yıllık A2 sınıfı araçlarda deneyim sahibi olması da şart koşuluyor. Ancak 24 yaşını geçmişseniz, o zaman başvuru için herhangi bir koşul aranmıyor. A sınıf sürücü belgesi sahipleri M, A1 ve A2 araçları da kullanılabildiği için, bu sürücü belgesi en avantajlı ehliyet sınıfında yer alıyor.

B1 Sınıf Sürücü Belgesi

Normal B sınıfına dahil araçlarla karıştırmamak gerekiyor. B sınıfı ehliyet, güç sınırı 15 kv’ı geçmeyen, yük taşımacılığında kullanılmayacaksa 400 kg’dan; kullanılacaksa da net ağırlığı 550 kg’dan fazla olmayan dört tekerlekli motosikletleri kapsıyor. Yaş sınırı 16 olan ehliyete sahipseniz M sınıfına dahil olan araçları da kullanabilirsiniz.

B Sınıf Sürücü Belgesi

Otomobil ve kamyonet kullanacakların alması gereken ehliyet sınıfında bulunuyor. B sınıfı sürücü belgesi sahipleri, aynı zamanda M, B1, F sınıfına dahil olan araçları da kullanabiliyor. Değişen kanunlara göre, artık minibüsler için önce B sınıfı ehliyet almak ve sonrasında D1 sınıfı için başvurmak şart koşuluyor. Ayrıca, artık hem manuel hem de otomatik vites için ehliyet alınmıyor; eğer otomatik vitesli araçla ehliyet sınavı geçilirse, manuel vites araçlar kullanılamıyor. Yaş sınırı ise başvuru yapabilmek için 18 olarak belirleniyor.

BE Sınıf Sürücü Belgesi

BE sınıfı ehliyetler 3.500 kg ağırlığı geçmemesi şartı ile römorklu yük taşımacılığı yapanlar için veriliyor. Bu ehliyet sahipleri M, B1, B ve F sınıfı araçları kullanabiliyor. B grubu ehliyeti olmayan araç sahipleri ise BE sınıfı için başvuruda bulunamıyor. Fakat bir deneyim şartı aranmadığı için, BE sınıfı için hemen herkes başvuru yapabiliyor ve başvuruda bulunmak için ise en az 18 yaşında olmak gerekiyor.

C1 Sınıf Sürücü Belgesi

3.500 kg’dan 7.500 kg’a kadar olan çekici ve kamyon kullanıcılarının alması gerekiyor. Deneyim şartı aranmıyor ama en az B sınıfı ehliyete sahip olmak zorunlu tutuluyor. M, B1, B ve F sınıfına dahil olan araçları da kullanabilecek olan C1 sınıfı sürücüsü olmak için en az 18 yaşında olmanız gerekiyor.

C1E Sınıf Sürücü Belgesi

Azami yüklü ağırlığı 750 kg’ı geçen römork ve yarı römorktan oluşan, katar ağırlığı 12.000 kg’ı geçmeyen C1 ve B sınıfına dahil olan birleşik araçları kullanmanız için alınması gereken ehliyettir. En az C1 ehliyetine sahip olmak, başvuru için gereken koşullar arasında yer alıyor. M, B1, B, BE, C1 ve F sınıfı araçları da kullanacak olan C1E sınıfı sürücülerinin başvuru yapabilmesi için gerekli yaş sınırı ise 18 olarak belirleniyor.

C Sınıf Sürücü Belgesi

Kamyon ve çekici kullanacak olanların alması gereken ehliyettir. C sınıf sürücü belgesine sahip olan araç sahipleri M, B1, B, C1 ve F sınıfı araçları da kullanabiliyor. Başvuru için ise en az B grubu ehliyetiniz olması gerekiyor. Yaş sınırı ise 21 olarak belirleniyor.

CE Sınıf Sürücü Belgesi

C sınıfı sürücü belgesi ile kullandığınız araca takılacak olan ve azami yükü 750 kg’ı geçmeyecek römork ya da yarı römorktan oluşan birleşik araçları kullanabilmeniz için gereken ehliyettir. Aynı zamanda yeni tır ehliyeti olarak da bilinen CE sınıf ehliyet için deneyim şartı en az C sınıfı ehliyete sahip olmayı gerektiriyor. M, B1, B, BE, C, C1, C1E ve F sınıfı araçlar da, bu ehliyet sayesinde kullanılabiliyor ve CE sürücü belgesini almak için 21 yaşında olmak gerekiyor.

D1 Sınıf Sürücü Belgesi

16+1 yolcu sınırı ile minibüs kullanmak için almanız gereken ehliyettir. Başvuru için en az B grubu ehliyetiniz olması ve 21 yaşında olmanız gerekiyor. D1 ehliyet sahipleri M, B, B1, F sınıfı araçları da kullanabiliyor.

D1E Sınıf Sürücü Belgesi

D1’den farklı olarak, eğer minibüslerin 750 kg’ı geçen römorkları varsa, bu ehliyeti almanız gerekiyor. M, B, B1, BE, D1 ve F sınıfındaki araçları da kullanabileceğiniz bu ehliyet için en az D1 ehliyetiniz olması gerektiği gibi, yaş sınırı da 21 olarak belirleniyor.

D Sınıf Sürücü Belgesi

Otobüs kullanabilmeniz için gerekli olan ehliyettir. Başvuru için en az B sınıfı ehliyete sahip olmanız gerekiyor. Yaş sınırı 24 olan D sınıf ehliyeti aldığınızda M, B, B1, D1 ve F sınıfındaki araçları da kullanmanız mümkün hale geliyor.

DE Sınıf Sürücü Belgesi

D sınıfından farklı olarak, otobüslerin 750 kg’ı geçen römorkları olması durumunda alınması gereken ehliyet olarak biliniyor. En az D sınıfı ehliyete sahip olmanız ve 24 yaşında olmanız da başvuru için gereken koşullar arasında yer alıyor. M, B, B1, BE, D, D1, D1E ve F sınıfına dahil olan araçları da bu ehliyet sayesinde kullanabilirsiniz.

F Sınıf Sürücü Belgesi

Traktör kullanacak sürücülerin alması gereken ehliyettir. Ancak normal araç da kullanacaksanız, B sınıfı ehliyet almak daha mantıklı gözüküyor. Çünkü B sınıfı ehliyet ile de traktör kullanılabiliyor. M sınıfı motor bisikletleri kullanabilmenize de olanak tanıyan F sınıfı ehliyete başvuru yapabilmek için 18 yaşında olmanız gerekiyor

G Sınıf Sürücü Belgesi

İş makinası kullanacaksanız almanız gereken ehliyettir. Yaş sınırı 18 olan G sınıf ehliyet ile M sınıfı motor bisikletler de kullanılabiliyor.

Hangi araç tipine ve ehliyete sahip olursanız olun, aracınızı güvence altına almanız ve olası trafik kazalarının en azından maddi yükünü minimuma indirmeye özen göstermeniz gerekiyor. Unico Sigorta’nın https://www.unicosigorta.com.tr/kasko adresinden kasko sigortası hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz.

Taşıtlar Nasıl Sınıflandırılır ?

İşiniz ve günlük kullanımınız için satın aldığınız taşıtın dahil olduğu sınıfı bilmek resmi işlemlerinizde size yol gösterir. Sahip olmanız gereken ehliyet türünden, ödemeniz gereken vergiye kadar bir çok konuda taşıt sınıfınız etkilidir.

Ticari ya da kişisel kullanım için taşıt satın almak size hem rahatlık hem de sorumluluk getiriyor. Araçlar kimi zaman ailenizin ulaşımını, seyahatini sağlarken, iş amaçlı kullanım için satın alınan taşıtlar ticari işletmenizin ihtiyaçlarını karşılıyor. Satın alacağınız taşıtın hangi sınıfa dahil olduğunu bilmek resmi işlemlerinizi daha kolay çözüme ulaştırmanıza yardımcı oluyor. Taşıtların sınıflandırması Kara Yolları Trafik Kanunu, Araç İmal Tadil ve Montaj Yönetmeliği ile Motorlu Araçlar ve Römorkları Tip Onay Yönetmelikleriyle belirleniyor. Araçların sınıflandırılmasında ise temel gruplar; otomobil, kamyon, römork, yük motosikleti, minibüs, otobüs, yarı römork, kamyonet, çekici ve hafif römork şeklinde sıralanıyor.

Taşıtınız Hangi Sınıfta?

Taşıt sınıflandırmasında bulundukları kategoriye göre araçların trafikte uyacakları kurallar, yük ve yolcu miktarı, vergi sigorta hesaplamaları, seyir sınırlamaları belirleniyor. Sürücü ehliyetlerinin cinsleri de kullanacağınız taşıtın kategorisine göre değişkenlik gösteriyor. Ticari taşıt sürücüleri ve işletmecileri ile ticari taşıtlara hizmet veren herkesin taşıtların temel bileşenleri ve ticari taşıt sınıflarını bilmesi zorunluluk arz ediyor. Ticari taşıtların sınıflandırma bilgileri içinde sürücüler için gereken belge, izin ve mesleki yeterlilik bilgisi, ödenecek vergi ve cezaların yanı sıra, araç ve donanım seçimi dahil cevaplar sunuyor.

Yolcu taşımacılığı yapan ticari taşıtlar, koltuk sayıları ve seyir mesafelerine göre “l”, “K”, “L”, “M” olmak üzerek 4 sınıfa ayrılıyor. 8 ile 14 koltuk kapasiteli minibüslerden başlayarak yolcu araçları, 2 ya da daha çok dingilli, şehirler ya da ülkeler arası seyahat imkanı veren uzun yol yolcu otobüslerine kadar uzanıyor.

Yük Taşımacılığında Hangi Ehliyeti Kullanmalısınız?

Yük taşımacılığında taşıt sınıfları azami yüklü ağırlığı 2 tona kadar olan “A” sınıfı ile başlıyor. “B Sınıfı” azami yük ağırlığı 2 ile 2.8 ton arası dağıtım araçlarından oluşuyor. B tipi otomobil ehliyeti ile kullanılabilen bu tür araçlar dar geçiş yolları için ideal taşıtlar olarak biliniyor. Kurye, küçük nakliye şirketleri için ideal bir alternatif oluşturuyor. “C Sınıfı araçların azami yüklü ağırlığı 2.8-3.5 ton arasında değişiyor. “B” sınıf ehliyetle kullanılabilen en üst araç çeşidi olarak öne çıkıyor. “D” Sınıfı taşıtlar azami yük dolu ağırlığı 3.5 -12 ton arası hafif kamyon sınıfı dağıtım araçlarından oluşuyor. Kamyonların başlangıç sınıfı olan bu taşıtlar belirli saatlerde şehir içine girebiliyor. Dağıtım kamyonlarından, frigorik kasalara kadar geniş bir yelpazeyi içeriyor. “E Sınıfı araçlar 12 ton ila 18 tona kadar azami yüklü ağırlığı olan taşıtlar olarak yola çıkıyor. Orta sınıf kamyonlardan oluşan araç grubu kısa, orta mesafe taşıma işlerinde, yaş sebze meyve taşımacılığında ve belediyelerin ihtiyaçları için yapılan kullanımlarda öne çıkıyor. “F” Sınıfı ağır kamyon sınıfı olarak, yurtiçi nakliye taşıtlarını kapsıyor. 18-32 ton azami yüklü kapasitesi ile çoğunlukla üç akslı 6×2 kamyonlardan oluşuyor.c“G” Sınıfı araçlar ise azami yüklü ağırlıkları 40-44 ton arası römork çeken kamyon veya çekici sınıfına deniyor. Uzun yol nakliye için kullanılan bu araçların yükleme hacimleri 120 m3’e kadar ulaşıyor.

Hangi Sınıf Araç Kullanırsanız Kullanın, Aracınıza Değer Verin

Aracınızın sınıflandırması hangi kategoride olursa olsun, sürüş keyfinizi kaçıracak tüm tatsız durumlara karşı güvenli hissedebilmek de önem arz ediyor. Aracınızın kaza, yangın, çalınma gibi sorunlara karşı güvence altına alınması ile derin bir oh çekmeniz mümkün. İşinizi büyüteceğiniz ticari aracınızı ya da hizmet sektöründe kullandığınız taşıtınızı her türlü olumsuzluğa karşı kasko ile koruyarak huzuru yakalayabilir, rahat edebilirsiniz. Kişiye, araç tipine ve ihtiyaca göre kasko teklifi alabileceğiniz  sigorta şirketleri arasında mekik dokumadan, Unico Sigorta’nın size en yakın acentesinden aracınızın kasko bedeli bilgisine ulaşabilir ve kasko fiyatları hakkında detaylı bir bilgi edinebilirsiniz.

Social Share Buttons and Icons powered by Ultimatelysocial