Arama:

2018’de araç sürücülerini bekleyen Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) ne kadar olacak?

Yıl içerisinde Ocak ve Temmuz aylarında tahsil edilen Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), karayollarında seyreden tüm araçların ödemekle yükümlü olduğu en önemli giderler arasında yer alır. Araçların yaşı, türü ve motor özellikleri gibi hususlar MTV oranının ayarlanmasında büyük önem arz eder. Yeni düzenlemelerin ardından 2018 motorlu taşıtlar vergisi ne kadar olacak? Fiyat artış oranı nasıl belirlenecek? Araç sahipleri yeni fiyatlandırmadan nasıl etkilenecek? gibi aklınıza takılan tüm soruları yazımızda bulabilirsiniz.

MTV Oranları ve Fiyat Aralığı Nasıl Belirlenir?

Araç sahiplerinin en çok merak ettiği konulardan biri olan 2018 MTV ücretleri, yeni düzenlemeler ile kesinliğe kavuştu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tasarısı ile netleşen vergi ücretleri, 1300 cc motor hacminin altında yer alan tüm araçlarda %15, 1300 cc motor hacminin üzerindeki araç modellerinde de %25 olarak yükseltilecek. Yeni oranlara göre en düşük sıfır kilometre aracın 2018 yılı MTV ücreti 743 TL olacak.

Mevcut MTV ücretlerinin yaklaşık olarak dörtte bir oranında artış gösterecek olması, hem yeni araç almayı düşünenleri hem de ikinci el araca sahibi olan veya ikinci el bir araç almak isteyen kullanıcıları yakından ilgilendirecek. Mtv hesaplama işlemleri ise 2018 yılında da önceki yıllarda olduğu gibi gerçekleştirilecek.

Araçların yaşı ve motor hacmi, mtv 2018 fiyatlarını belirleyen en önemli hususlar arasında bulunmaktadır. Araç yaş sınıflandırması; 1-3 senelik, 4-6 senelik, 7-11 senelik, 12-15 senelik ve 16 üzeri yıl almış araçlar şeklinde gruplandırılır. Vergi yaş sınıflandırmasının yanı sıra araçların motor hacmi de MTV fiyatını değiştiren unsurlar içinde yer alır.

1300 cm3 ve altına, 1301 ile 1600 cm3, 1601 ile 1800 cm3, 1801 ile 2000 cm3, 2001 ile 2500 cm3, 2501 ile 3000 cm3, 3001 ile 3500 cm3, 3501 ile 4000 cm3, 4001 ve üzeri motor silindir hacmine sahip olan tüm binek araçların vergi ücretleri birbirinden farklıdır. Genel anlamda ise SUV, arazi taşıtları ve diğer binek araçların motor hacmi yükseldikçe MTV fiyatları üzerinde de lineer bir artış görülür.

Yeni MTV Oranı ve Fiyatları Ne Kadar Olacak?

2018 motorlu taşıt vergisi fiyatlarındaki artış sonucunda araç sahiplerinin yıllık ödemek zorunda oldukları vergi ücreti yukarı yönde artış gösterecek. Yeni MTV fiyatları 1301 ile 1600 cm3 motor hacmindeki binek araçlarda 1294 TL (1-3 yaş aralığındaki), 970 TL (4-6 yaş aralığındaki), 563 TL (7-11 yaş aralığındaki), 398 TL (12-15 yaş aralığındaki) ve 16 yaş üzeri araçlarda da 153 TL olacak şekilde artırılacak. Aracınızın yaşı ve motor silindir hacmine göre fiyatlandırılan MTV ücretleri, yeni yılda da araç özelliklerine bağlı olarak farklılaşacak.

Motor hacmi 2000 cc ve üzerinde olan yeni araçlarda MTV fiyatları astronomik seviyelere yükselebilecek. Örneğin 3000 cc motor hacmi bulunan 2015 model bir binek otomobilin ya da arazi aracının 2017 MTV ücreti senelik 6019 TL iken 2018 yılında bu ücret 7524 TL olacak. Vergi avantajı ve yakıt tasarrufu nedeniyle en çok tercih edilen 1301-1600 cc aralığındaki araçların 2018 yılı minimum MTV tutarı 153 TL, en yüksek MTV tutarı da 1294 TL olarak güncellenecek.

Yeni MTV Fiyatları Araçların Sabit Giderlerini Artıracak

Her sene araç sahipleri tarafından ödenmesi gereken zorunlu trafik sigortası ve MTV ücretleri, yıllık olarak artış göstermektedir. Artan sabit masraflar, araç sahiplerini ve yeni araç almayı düşünen kullanıcıları son dönemde daha küçük motor hacimli araçlara yöneltmektedir. İhtiyaçlarınızı tek bir yerden ve en uygun fiyatlarla karşılayabilen bir sigorta şirketini tercih etmek seçmek ise bütçenizi sarsmadan ve artan vergi fiyatlarından fazla etkilenmeden ödeme ihtiyaçlarınızı karşılayabilmenizi sağlamaktadır.

Zorunlu araç sigortası teklifi ve mtv teklifi al seçeneği sayesinde aracınız için en uygun fiyat teklifine Unico Sigorta ayrıcalıkları ile ulaşabilirsiniz. Aracınızın vergi ve sigorta masraflarını online olarak ödeyebilirsiniz. Ayrıca kapsamlı kasko sigortası ve Unikasko avantajları ile aracınızı kolaylıkla tam koruma altına alabilirsiniz.

Kasko’da en iyi fiyatı alabilmek için nasıl bir sürücü olmalısınız ?

Kasko, aracınız ile ilgili olası bir kaza ya da hasar durumunda doğabilecek maddi zararları karşılayan bir sigorta türüdür. Sadece trafik kazasında değil hırsızlık, terör olayları, sel, deprem, yangın, doğal afetler gibi arabanızın hasar görebileceği herhangi bir durumda da zararınızı karşılar.

Kasko sigortasının son derece faydalı ama bir o kadar da pahalı olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak iyi bir sürücüyseniz kasko indiriminden yararlanabilirsiniz. Kaskoda en iyi fiyatı alabilmek için nasıl bir sürücü olmanız gerektiğini öğrenmek içinse tüm detayları içeriğimizde bulabilirsiniz!

Hızınıza Dikkat Edin

Trafik kazalarının en önemli sebeplerinden biri aşırı hız yapmaktır. Arabanızın hızını, hakimiyetinizi kaybetmeyecek ve trafik kurallarını ihlal etmeyecek düzeyde tutmanız kaza yapma riskinizi en aza indirecektir. Bu aşamada trafik levhalarına dikkat etmenizi öneririz. Aşırı hızın yanında alkollü araç kullanmanın da en önemli kaza sebeplerinden biri olduğunu unutmamalısınız.

Yola Odaklanın

İyi bir sürücü olmak için dikkatinizi dağıtacak şeylerden kaçınmalısınız. Sürüş esnasında dikkatli olmalı, sürüşe odaklanmalı ve gözünüzü yoldan ayırmamalısınız. Araba sürerken telefon kullanmak, araçtakilerle sohbet etmek, bir şeyler yeyip içmek son derece risklidir ve kaza yapmanıza sebep olabilir.

Sakin ve Rahat Olun

Trafikteyken sinirlerinize hakim olmanız olası bir kaza riskini ortadan kaldırabilir. Diğer sürücülerle tartışma yaşamadan yolunuza devam ederek yaşanabilecek bir kazanın önüne geçebilirsiniz.

Trafikte olumsuz bir durumla karşılaştığınızda da sakinliğinizi korumalısınız. Özellikle sürüş esnasında aracınızın camını açarak diğer sürücülerle iletişim kurmaya çalışmanız kazaya sebebiyet verebileceği için sizi riskli ve kötü bir sürücü yapar.

Trafik Kurallarına Uyun

En basit bir trafik kuralı dahi hem sizin hem de başkalarının hayatlarını kurtarabilir. Bu nedenle birkaç basit kuralı aklınızdan çıkarmadan trafiğe çıkarsanız siz de iyi sürücüler arasındaki yerinizi alabilirsiniz. Unutmayın en iyi sürücü, kurallara uyan, dikkatli ve kaza yapma riski en az olan sürücüdür.

Hasarlardan Kaçının

Aracınız kaskoluysa ve kaskonuzu yenileyecekseniz poliçe tutarınız bir önceki yıla göre daha düşük ya da daha yüksek olabilir. Bu tutarı belirleyen en önemli kriter yıl içindeki hasar durumunuzdur. Eğer daha önce herhangi sigorta şirketinden hasar ödemesi almadıysanız sigorta şirketinin size olan güveni artar ve size özel bir indirim uygular. Hasar ödemesi aldığınızda ise poliçe tutarınız daha yüksek olur. Özetle hasarsızlık hem iyi bir sürücü olmanız hem de daha iyi kasko teklifleri almanız için büyük önem taşır.

Unikasko’da En İyi Kasko Teklifi İçin İyi Sürücü Olmanız Yeter

Tüm bu özelliklere uyuyorsanız size güzel bir haberimiz var: Unikasko, kaza geçmişi olmayan, aracında hasar bulunmayan araç sahiplerine kasko tekliflerinde özel indirimler sunar. Yeni kasko yaptırmak istiyor ya da yıllardır kasko yaptırıp aynı miktarları ödemek yerine yeni ve daha uygun fiyatlı bir teklif almak istiyorsanız Unikasko’nun size özel sunduğu fırsatlardan yararlanabilirsiniz.

İyi bir sürücü olmanın ödülünü sadece iyi bir teklif değil pek çok avantaj ile de destekleyen Unikasko, aylık ödeme seçenekleriyle kartınızın limitini doldurmaz. Üstelik kullanmadığınız aylarda ekstra bir ödeme yapmanız da gerekmez. Unikasko internet sitesi üzerinden Durdur – Başlat özelliğini kullanarak gereksiz ödemelerinizi iptal edebilirsiniz. Tüm özellikleriyle masraflarınızı azaltan, bütçe dostu kasko seçeneği ile aracınızı en uygun şekilde koruma altına alabilirsiniz.

“Ben de iyi bir sürücüyüm!” diyorsanız Unikasko internet sitesi aracılığıyla kasko teklifi alabilir ve sorgulama yapabilirsiniz. İndirimli fiyatlarla kasko teklifi almak için anında başvuru yapabilir, hemen şimdi kaskonuzu yenileyebilir ya da başlatabilirsiniz.

LPG’li araç kullananların yaşadığı trajik olaylar

Araç Yakıtlarının Artan Değeri LPG ve Avantajları

Trafiğe çıkan araç sayısı günden güne artıyor. Ulaşımını rahatça yapmak isteyenler bütçelerine ve beğenilerine göre aldıkları araçları ile rahat ve konfora ulaşmak istiyor. Her ne kadar trafik, araç kullananlar için büyük bir handikap olsa da bu kullanıcıları vazgeçirmiyor. Lakin konforu seçen kullanıcıların da ödemesi gereken külfetli bir bedel bulunuyor. Araç yakıtları el yakan fiyatları ile trafiğe çıkan sürücüleri alternatif yollar aramaya sürüklüyor. Şüphesiz ki benzin ve dizelle karşılaştırılınca bunlar arasında en hesaplı olanı LPG olarak biliniyor. Bu hesaplı yakıt tüketimini kullanıcılara sunan teknoloji, her geçen gün daha da tercih ediliyor. Benzin ve dizele nazaran motorun ömrünü uzatması ile hesaplı oluşunun yanı sıra, aracınız için de faydalı özellikler barındırıyor. Motor yağının değiştirilme süresini uzatan oldukça temiz bir yakıt olarak tüketicilere sunuluyor. Kükürt salınımı olmadığından benzin gibi doğa kirliliğine sebebiyet vermiyor. Buharlaşmadan kaynaklı yakıt kaybına sebebiyet vermiyor ve kötü kokulu salınımda bulunmuyor.

LPG Kullanılmasının Dezavantajları Nelerdir?

Avantajları olduğu gibi LPG’li araçların dezavantajları da bulunuyor. LPG kullanıcılarının en çok mustarip olduğu konu çekiş gücü kaybı olarak biliniyor. Performans düşüklüğünden dolayı sürücüleri rahatsız eden bu konu esasında yüzdeye vurunca oldukça küçük bir değerde kalıyor. Bir diğer büyük dezavantajı ise kuru bir yakıt olduğundan sağlama sağlanması için ilk birkaç dakika benzinle çalışması gerekiyor. Özellikle kış aylarında birkaç kilometre benzin harcandıktan sonra gazla çalışmaya başlıyor. Bu yüzden eğer aracınızda benzin yoksa kullanamıyorsunuz. Eğer halihazırda kullandığınız benzinli ya da dizel aracınızı dilediğiniz zaman LPGli araca çevirebilirsiniz. Lakin bunun için bagajınızın bir kısmından feragat etmeniz gerekiyor. LPG bagaj kısmına ya da bagaj altı kısmına takılabiliyor lakin bagaj altına kısmına takılsa bile burada bulunan aksesuarların başka bir yere taşınması gerekiyor.

Hesaplı Lakin Oldukça Tehlikeli

LPG kullanılmasının en önemli sorunu ise LPG’nin patlayıcı ve yanıcı bir gaz olması olarak biliniyor. Benzin ve dizelden farklı olarak gaz fazında bulunduğundan hava ile daha kolay karışabiliyor ve daha zarar verici hale geliyor. LPG tankının patlamasıyla oldukça yıkıcı etkileri olabiliyor. Uzmanların yaptığı araştırmalarda LPG kullanılan araçlarda meydana gelen yangınlar, benzin ve dizelin sebep olduğu yangınlara nazaran çok daha tehlikeli oluyor ve insanların kurtulma şansı fazlasıyla düşüyor. Diğer alternatiflerine göre oldukça tehlikeli olan bu yakıtın dikkatlice kullanılması öneriliyor. LPG’li araçlara mutlaka emniyet sisteminin takılması gerekiyor. Benzin ya da dizelden LPG’ye dönüştürülecek araçların yetkili servisler ve ruhsatlı profesyonel kişilerce yapılması şiddetle öneriliyor. 6 ay ya da 10 bin kilometrede bir aracın bakımı yaptırılması gerekiyor. Bu sayede oluşabilecek aksaklıkların doğuracağı zararların önüne geçilmesi hedefleniyor.

Kaskonuzu Yaptırın, Gözünüz Arkada Kalmasın

Halihazırda aracınız varsa hem trafikte hem de park halinde birçok tehditle karşı karşıyasınız. Çalınma ihtimali, kaza durumu, arıza gibi risklerle karşılaşabilirsiniz. Bir de LPG’li araç kullanıyorsanız bu oldukça büyük ekstra bir risk olarak karşınıza çıkıyor. Bütün bunlara karşı önlem almak için en etkili yöntem kasko olarak görülüyor. Unico Sigorta ile aracınızı kaskolayarak yüzleşeceğiniz istenmeyen olaylara karşı aracınızı koruyabilirsiniz. Kaskonun verdiği güven sayesinde gözünüz arkada kalmadan daha güvenli hissedebilirsiniz. Aracınızın modeli, yaşı ve istediğiniz kaskonun kapsamına göre değişkenlik gösteren kasko fiyatları bulunuyor. Dilerseniz kasko teklifi al seçeneğini kullanarak kasko teklifi sunabilirsiniz. Kasko sorgulama sayesinde Unikasko uzmanlarınca yapılan araştırmalar sonucunda en uygun kaskoyu edinebilirsiniz. Araç kasko işlemlerini bitirdikten sonra güvenle aracınızı kullanabilirsiniz.

Arabanızla Yolda kalırsanız ilk yapmanız gerekenler

Umulmadık anda başa gelen her problem elbette sıkıntılıdır. Ne kadar önlem alınırsa alınsın bazı şeylerin gerçekleşmesine engel olunamaz. Yolda kalmak da bunlardan biridir. Problemli durumu hafifleten ve kolay atlatmayı sağlayan tek şey ise ihtimalleri hesaplamış ve bunlara karşı bir takım hazırlıklar, planlar yapmış olmaktır.

Dörtlüleri Yakın ve Sakin Kalın

Uzun ve güzel bir seyahatin sihri, tam da en sevilen orman manzarasının içinde şarkı söyleye söyleye giderken bir anda bozulabilir. Bu durumun gerçekleşme ihtimali üzerinde düşünmüş biri iseniz ne yapmanız gerektiğini bilirsiniz. Öncelikle olan olmuştur. Sakin kalabilmek ve soğukkanlılıkla “yolda kalırsam ne yaparım?” planını hayata geçirmek, duruma böyle bakmak en iyisidir.

Arıza anında ilk önce aracın dörtlülerini yakmak gerekir. Ayrıca araçta mutlaka reflektör olmalıdır. Ani bir arıza hiç umulmadık bir yerde, mesela bir virajda gerçekleşebilir. Özelikle gece, hele ki ışıksız yollarda reflektör hayat kurtarır. Reflektör hem diğer sürücüleri, hem de aracı arıza yapan kişiyi ve aracı yeni kazalardan koruyan önemli bir uyarıcıdır. Araçlarda yangın tüpü bulundurma mecburiyeti de araç arızalarının bir yangına sebep vermesi halinde hem canı, hem malı korur.

Otobanda giderken aniden araç durursa aşağı inip aracı sağa çekmeye çalışmak son derece tehlikelidir. Otobanlarda araçlar süratlidir. Sürat hem dikkati, hem de refleksleri olumsuz yönde etkiler. Böyle bir durumda aracı olduğu yerde bırakmak, dörtlüleri yakmak, kaputu kaldırarak araçta bir arıza olduğu bilgisini diğer sürücülere vermek daha doğru bir yaklaşımdır.

Acil Durumlar için Küçük Tedbirler

Aracınız arıza yaptı. Dörtlüleri yakıp reflektörleri yerleştirdiniz. Arızanın ne olduğunu biliyorsanız iş elbette daha kolaydır. En sık rastlanan yolda kalma sebepleri içinde lastik patlaması, benzin bitmesi, akü boşalması, aracın su kaynatması geliyor. Bu dört durumda da çözüm bellidir. Tanımlanamayan, mekanik bir arıza durumunda ise yol yardım hizmeti satın aldıysanız, sadece telefon ederek çözüm sürecini başlatabilirsiniz. Ancak böyle bir hizmete sahip değilseniz polisten, jandarmadan, yoldan geçen diğer araçlardan da yardım istenebilir.

Araçta su şişesi bulundurmak, telefon için yedek pil taşımak, bir el fenerine sahip olmak yolda kalma durumunda çok işe yarayacaktır. Telefonun çekmemesi durumunda yürümek gerekebilir. Aslında araçlara yağmurluk, şemsiye, hatta bir kaç paket bisküvi, harita koymak normal zamanlar için gereksiz gelebilir. Ama kriz anlarında son derece faydalıdır.

Yolda Kalma Planınız Hazır mı?

Çok acil bir yere yetişmeye çalışırken, çok neşeliyken, tam da seyahatin en güzel anında, gecenin karanlığında, soğuğun ortasında, türlü durumlarda yolda kalınabilir. Bunu hiç unutmamak ve bir plana sahip olmak en iyisidir. Stressiz ve sakince meseleye bakıldığı zaman problemi çözmek her zaman daha kolaydır. Araçların bakımını ihmal etmemek, yedek lastiği, lastik değiştirme aparatlarını sık sık kontrol etmek, zamanında benzin almak, rutin kontrolleri yaptırmak çok önemlidir. Bunlarla birlikte bir kazaya karışmak veya fırtınaya yakalanmak gibi nedenlerle yolda kalındıysa bu durumu bertaraf etmenin en kolay yolu da bir kasko ürününe sahip olmaktır.

Ana teminatları geniş, ek veya opsiyonel teminatlarla bu genişliğin daha da arttığı bir kasko planı araç sahipleri için önemli bir güvencedir. Seyahat esnasında en yakın servisten ücretsiz yararlanma, kaza yerine kişiye özel hasar danışmanı gönderme, yedek araç hizmeti alma ve 3 iş günü içinde hasar ödeme garantisi verme gibi yolda kalma durumlarında hayatı son derece kolaylaştıran hizmetlere sahip Unikasko kasko ihtiyacınızı fazlasıyla karşılayacak bir üründür. Kasko fiyatları ile ilgili bir araştırma yapmak, kasko teklifi al hizmetinden yararlanmak artık dakikalar içinde gerçekleştirilebiliyor. Kasko hesaplama ve karşılaştırma işleminden sonra kasko satın al seçeneği ile en uygun ve en kapsamlı kasko ürününe de kolaylıkla sahip olunabiliyor.

Depreme karşı ne kadar hazırlıklısınız?

Ülkemizin aktif bir deprem kuşağında yer aldığı gerçeğini aklımızdan çıkarmadan söz konusu doğal afete karşı her türlü önlemi geç kalmadan almalıyız. Sonradan üzülmemek, pişman olmamak, başımıza gelebilecek kötü olaylar neticesinde daha az zarara uğrama şansımız varken çok büyük maddi hasarların bedelini ödemek zorunda kalmak istemiyorsanız felaket gelmeden önce önlem almayı ihmal etmeyin, ertelemeyin. Sahip olduğunuz meskenlerin geleceği için alınabilecek en önemli tedbirler arasında deprem sigortası yaptırmak yer alıyor. Herhangi bir deprem neticesinde veyahut da depremin doğrudan sebep olduğu yangın, tsunami, yer kayması gibi olaylara bağlı olarak ortaya çıkan maddi zararı karşılayan sigorta türüne deprem sigortası denir. DASK (Doğal Afet Sorgulama Kurumu) sigortası ülkemizde zorunlu sigortalar kapsamında yer alır.

DASK Sorgulama

Zorunlu deprem sigortası sorgulama işlemini İnternet üzerinden online olarak gerçekleştirebilirsiniz. Sahip olduğunuz meskenin Zorunlu Deprem Sigortası yapılmış mı, poliçenin bitiş tarihi nedir gibi pek çok sorunun yanıtını bu sorgulama işlemi aracılığıyla elde edebilirsiniz. Sorgulama işlemi son derece kolay olup gereken bilgiler TC kimlik numarası ya da DASK poliçe numarası ile sınırlıdır.

Neden Deprem Sigortası Yaptırmalısınız?

Her şeyden önce yaşadığınız konutu olası bir deprem karşısında bütünüyle savunmasız bırakmamış olursunuz. Özellikle bizim gibi deprem riski yüksek ülkelerde deprem sigortası yaptırmak çok doğru bir savunma biçimidir. Deprem sigortası evinizde meydana gelebilecek hasarı karşılayarak büyük maddi zararlar altına girmenizi engeller ve böylece hem psikolojinizi hem de bütçenizi korumuş olursunuz. Aynı zamanda depreme karşı nasıl önlemler almanız gerektiğini merak ediyorsanız daha önceden sizler için yazdığımız ‘Depreme Karşı Alınabilecek Önlemler’ başlıklı yazımızı buradan okuyarak bilgi edinebilirsiniz.

Deprem sigortası zorunlu mu sorusunun cevabı hem evet hem de hayırdır. Normal koşullarda her yıl yenilenmesi gereken zorunlu deprem sigortasının yaptırılmaması durumunda herhangi bir cezai yaptırımı bulunmaz. Öte yandan deprem sigortası olmayan konutların alım-satım ya da kiralama işlemleri gerçekleştirilemez, konut kredisinden yararlanılmaz. Ayrıca söz konusu konutlara elektrik, su ve doğal gaz bağlatmak mümkün olmaz. Aynı şekilde deprem sonrası devlet tarafından yapılan deprem yardımlarından faydalanılamaz. Deprem yardımı alabilmeniz için DASK sigortasını yaptırmış ve yenilemiş olmanız gerekir.

Zorunlu Deprem Sigortası Nasıl Hesaplanır?

DASK primleri, konutun bulunduğu bölge, bina özellikleri, yüz ölçümü gibi faktörlere bağlı olarak hesaplanır. DASK primleri teminat kapsamına göre değişiklik gösterir. Teminat kapsamı ise farklı kriterlere göre ortaya çıkan bir tarife üzerinden belirlenir. Söz konusu kriterlerin başında konutun bulunduğu bölge gelir. Türkiye, ilgili mercilerce yapılan semin etütleri neticesinde, 5 farklı deprem bölgesine ayrılmıştır. Sınırları Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından çizilen Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası üzerinde belirlenmiş bu bölgeler deprem açısından taşıdıkları riske göre sınıflandırılmıştır. Yüksek risk alanındaki yerlere ait DASK primleri yüksek, düşük riskli bölgelerdeki primler ise daha düşüktür.

Konutun sahip olduğu yapısal özellikler ise inşasında kullanılan çelik, betonarme, karkas gibi malzemeler üzerinden ortaya konur. Elde edilen veriler konutun kalitesini verir. Ayrıca binanın inşa tarihi, meskenin brüt yüz ölçümü de diğer belirleyici faktörler arasında yer alır.

DASK Sigortası Fiyatı

DASK sigorta ücreti ve prim hesaplama araçları online olarak ulaşılabilir durumdadır. Söz konu araçları kullanarak deprem sigortası fiyatları hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Sahip olduğunuz konutun bulunduğu bölge, binanın yapısal özellikleri, inşa yılı, dairenin metrekaresi gibi bilgileri girerek ödemeniz gereken sigorta primine ulaşmanız mümkün. Yukarıda belirtilen farklı kriterlere bağlı olarak 15 farklı prim seviyesi belirlenmiştir. Konutunuzun bu seviyelerden hangisine tabi olduğunu öğrenmek, deprem sigortası ne kadar sorusunun yanıtına ulaşmak için Zorunlu Deprem Sigortası sayfasında yer alan talimatlara uyup istenen bilgileri girerek sorgulama yapmanız yeterli olacaktır. Bütün detaylar için www.unicosigorta.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

MTV nedir? Hangi araç sahibi ne kadar MTV ödeyecek?

MTV araç sahiplerinden her yıl alınan bir vergi çeşididir. Araçların yaşına, koltuk sayısına, doğaya saldığı emisyon oranına göre araçtan araca değişir. Kişiler yılda iki kez açılımı “Motorlu Taşıt Vergisi” olan bu vergiyi vermekle yükümlüdür. Zamanında yapılmayan her ödeme için her ay %1.4 oranında gecikme faizi ile karşılaşılır.

MTV Ne Zaman Ödenir?

MTV ödeme zamanı her yılın ocak ve temmuz ayıdır. Her yıl bu vergiler yeniden düzenlendiği için ödenecek miktar yıldan yıla değişir. Teknolojik gelişmeler sayesinde MTV hesaplama işlemi ve ödemek oldukça kolaydır. Geçmiş yıllara ait MTV sorgulama yapmak da dakikalar içinde mümkündür.

MTV 2017 taksitlerini ödemek isteyen bir araç sürücüsünün yapması gereken işlemler son derece basittir. İnternet üzerinden yapılacak sorgulama ile geçmiş yıllara ait borçlar, yapılmış ödemeler kolaylıkla görülebilir. Ödenmemiş MTV taksit veya geçmişe ait borç var ise GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) ile anlaşmalı olan tüm bankaların veznelerinden, internet şubelerinden nakit veya kredi kartları aracılığıyla ödeme işlemi gerçekleştirilebilir.

MTV Neye Göre Belirlenir?

MTV aracın yaşına, cinsine, koltuk sayısına, motor hacmine göre hesaplanır. Motor hacmi ne kadar yüksek, yaşı ne kadar gençse o kadar fazla vergi ödenir. 2017 yılında motor silindir hacmi 1300 cm³ olan 1-3 yaş arası bir otomobil 646 TL , 4-6 yaş arası olan 450 TL, 7-11 yaş arası 252 TL, 12-15 yaş arası 191 TL, 16 yaş üstü olan ise 68 TL vergi ödemelidir. Bu vergiler otomobil, kaptıkaçtı, arazi aracı için geçerlidir. Bu örnekte de görüldüğü gibi araçların motor hacmi aynı olsa da yaşı ilerledikçe vergisi düşmektedir.

Motor silindir hacmi büyüdükçe araçların MTV’si artmaktadır. Mesela 1801-2000 cm³ arası silindir hacmi olan 1-3 yaş arası bir otomobil için 2.878 TL vergi ödenirken, aynı hacimli daha yaşlı bir araç için bile oldukça yüksek bir vergi ödenmektedir. Bu aralıktaki motor silindir hacmine sahip 12-15 yaş arası bir otomobilin vergisi 706 TL’dır.

Motosiklerde de durum aynıdır. 1201 cm³ ve yukarısı yeni bir motosikletin vergisi 1.565 TL. olup, 1301-1600 cm³ arası motor hacmine sahip bir otomobilin vergisinden bile fazladır. 100 – 250 cm³ arası motor hacimli 16 yaş üstü bir motosiklet için ödenecek MTV ise sadece 17 TL’dır.

Araç Alırken MTV’si Nasıl Öğrenilir?

Motosikletler, minibüs ve panelvanlar, kamyonetler, kamyonlar, otobüsler için de farklı düzenlemeler getirilmiştir. Aracın yaşı, cinsi ve motor hacmine göre ödenmesi gereken vergi miktarlarına ait tabloları incelemek araç almadan önce karar vermeye yardımcıdır. Zira görüldüğü gibi yılda iki taksit şeklinde ödenecek MTV zorunlu bir giderdir ve aracın sabit masrafları içinde yer alır. MTV hesaplama uygulamaları son derece pratiktir. Ancak bu hızlı hesaplama uygulamalarında sahip olunan aracın ilk tescil tarihi bilgisi de sorulmaktadır. Bu sebeple kişi sadece sahip olduğu araçla ilgili net bilgiyi hesaplama araçları vasıtasıyla öğrenebilir. Araç satın almadan önce her yıl ödenecek vergisini öğrenmek için tablolardan faydalanılır. Bu tablolar hem karşılaştırma yapma imkanı vermekte, hem de seçim yaparken bu masrafı da hesaba katmayı kolaylaştırmakta, hatta fikir değiştirmeye bile sebep olmaktadır.

2018 Yılında MTV Ne Olacak?

2017 yılına ait motorlu taşıtlar vergisinin zamanı geçmekle birlikte her zaman geriye dönük ödenmemiş borçları ödemek mümkündür. Ancak bu vergi borcunun zamanında ödenmemesi durumunda aylık faiz işlediğini de unutmamak gerekiyor. 2018 yılında 2017 yılında ödenen rakamların üzerine %25 ekleyerek ödenmesi gereken MTV hesaplanabilir. Zira 2018 yılının motorlu taşıtlar vergisi için alınan karar bu şekildedir ve bu karar uygulanmaya koyulmuştur.

Social Share Buttons and Icons powered by Ultimatelysocial