Arama:

SİGORTA SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİNİN GÜCÜ

İnsanlık tarihinin ilk gününden itibaren teknolojik gelişim ve değişimler sürüyor. Tekerleğin , ateşin bulunması gibi çok önemli değişimlerden bilgisayarın icadı, internetin kullanımına kadar ki süreçte çok büyük bir gelişim sürecinin yaşandığı aşikar. Ancak yine biliyoruz ki , son 100 yılda yaşanan teknolojik gelişmeler  önceki yüzyıllardan çok ama çok fazla. Bugün 40’lı yaşlarını süren insanların çocukluklarında evlerinde telefonun olmadığı , televizyonun evlere yeni girdiği yıllardan cep telefonunun cebimize girdiği ve televizyonlara gerek kalmadığı yıllara gelmiş olmamız teknolojinin son 100 yılda ve hatta hatta son 50 yılda nasıl bir ivmeyle geliştiğinin en basit örnekleri.

Teknolojinin bu yükselen ivmesinin her sektörde yarattığı etki de çok büyük. Finans sektörü özellikle bankacılık alanında  teknoloji kullanımını çok daha erken yaygınlaştırarak ve yatırımlarını yaparak öncü sektörlerin en önemlisi olarak Türkiye’de yerini aldı. Bu değişim ve gelişim Finans sektörünün bir diğer oyuncusu sigorta sektöründe ise aynı paralelde gelişmedi. Bunda sektörel karlılıktaki problemler, yüksek yatırım maliyetleri ve insan kaynağı faktörlerinin etkisi büyüktü. 2000’li yıllarda sigorta sektörüne yabancı yatrımcıların girmesiyle başlayan süreçte teknolojik değişimler de kendini gösterdi. Ancak özellikle son bir kaç yılda ortaya çıkan tablolar göstermekte ki, teknolojik değişim çok hızlı ve bu hıza uyum sağlayamayan şirketler rekabet şanslarını tamamen yitirecekler. İş  modelleri teknolojinin onlara sunduğu imkanlarla oluşacak.

Sigorta sektörü özellikle teknolojinin gücünü en iyi kullanması gereken sektörlerin başında geliyor. Sistemleri değiştirmek, doğru altyapıları kurmak , güvenlik sistemlerini hayata geçirmek, 7*24 hizmet verebilir standartları oluşturmak BT birimlerinin çoktan tamamlamış olması gereken aksiyonlar.

Digital dönüşüm bambaşka bir boyutu işaret ediyor.  Bu boyut şirketlerin sadece BT yapılarının dönüşümünü değil, tüm insan kaynağının kültürel değişimini yani iş yapma biçimlerinin de değişimini ve digital dönüşüme adaptasyonunu gerektiriyor. Bu nedenle digital transformasyon kolay değil.

Sigorta sektörü poliçe, hasar ve finansal tüm süreçlerde çok daha hızlı olmak zorunda. Hızla beraber operasyonel verimliliği sağlamak için kaynaklarının kullanımını da minimize etmesi gerekiyor. Hasar maliyetlerini düşürmesi, müşteri memnuniyetini arttırması ancak teknolojinin gücünü kullanmakla mümkün. Müşteri deneyimini sağlayamayan bir sigorta şirketinin doğru müşteriyi oluşturabilmesi ve onu kaybetmemesi mümkün değil. Oysa bir sigorta şirketinin en önemli hedeflerinden biri doğru müşteri portföyü ve poliçe yenileme gücü. Bunları başarabilmenin yolu kompleks data yönetimini yapabilir, analitik kabiliyetlerini max. seviyelere çıkarabilir ve yeni işletim modellerini kurabilir olmaktan geçiyor.

Robot yazılımlar sigorta sektöründe insan tabanlı aksiyonları otomatize ederek poliçe, hasar, underwriting gibi tüm süreçlerde daha iyi hizmet sunabilmek üzere teknolojik dönüşümün çok önemli bir parçası olarak yerini almış durumda. Bu operasyonların büyük bir yüzdesini robotlara bırakmak veya otomatize etmek mümkün. Robotlar kendi  güvenlik profillerine sahip olarak ilgili operasyonları bir insan kaynağıymış gibi gerçekleştirmekte. Bunun bir sonraki adımı makine öğrenimi ve istatistiksel modellerle robot yazılımların karar verme rolünü de üstlenecek olmaları . Bu durum şirketlerin iş yapma modellerini tamamen değiştirmeleri anlamına geliyor ve risk yönetiminden aktüeryal hizmetlere kadar çok geniş yelpazede daha iyi hizmet sunmanın kapılarını açıyor.  Kalite artışı, şeffaflık, verimlilik derken aynı zamanda insan kaynağının fokusunu yüksek değerli işlere çevirebilmesini sağlıyor.

Bir diğer unsur teknolojinin imkanlarını kullanarak oluşturulacak veya teknolojinin gelişimi sonrası maruz kalınan riskler için düzenlenecek yeni sigorta ürünleri. Örneğin; siber güvenlik sigortası ,   sürücüsüz araçların yaygınlaşmasıyla oluşacak yeni sigortalar , kişiye özel verilere göre oluşturulacak ürünler gibi… Sigorta şirketleri üretimlerini web, mobil gibi yeni kanallara kaydırmak üzere stratejiler oluştururken mobil uygulamalar yerini chatbotlara bırakıyor. Chatbotlarla çok kısa sürede istediğiniz özellikteki ürüne sahip olmak çok kolay.

Sözün özü, günümüzde ve yakın gelecekte , teknolojik gelişmelere ayak uyduran ve bu anlamda doğru stratejileri geliştiren sigorta şirketleri rekabet avantajını sağlayacaklar ve boyutları ne olursa olsun diğer şirketlerle rekabet ederek ayakta kalacaklar.

Bünyamin Sürmeli’den 13 Kasım – 19 Kasım Hava Durumu Tahmini

Merhaba, hoş geldiniz. Yine hafta başıyla beraber önümüzdeki bir kaç haftanın hava durumu projeksiyonunu açacağız. Ancak bu kez daha genel hatlarla bir şeyler söyleyeceğiz çünkü çok hızlı sistem hareketleri var. Sistemler bir yerden giriş yapıyor ve hemen diğer taraftan çıkıyor ama her seferinde de su baskınları ve sel yapabilecek seviyede güçlü sağanaklar ya da kar bırakıyor.

Öncelikle şehir içi ya da şehirler arası yolda olacaklara lastiklerinize dikkat edin diyoruz. Hele şehirler arası yolda olacaksanız; bir çok noktaya İç Anadolu’nun güneyine, Antalya’nın kuzey kesimlerine, Konya-Antalya bağlantı yoluna, Doğu Anadolu’ya, İç Anadolu’nun doğusuna, Uludağ’a, Kartalkaya’ya ve bir çok noktaya kar geliyor. Bu kar geçtiğimiz günlerde gelen yarım ya da 1 günlük cinsten değil şehir içlerine kadar yağış bekliyoruz. Dolayısıyla şehirler arası yolculuklar yapanlar varsa kış lastiklerinize geçmediyseniz muhakkak geçmenizi öneririm. Kar olmasa dahi yollara dikkat edin kış koşullarına dair yeterli donanım araçlarınızda muhakkak olsun.

Sıcaklık bu haftanın ortaları gibi epey bir dip yapacak. Çarşamba günü Doğu Anadolu’da, Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde Gümüşhane, Bayburt dolaylarında kar yağışları bekliyoruz. Perşembe günü Antalya, Konya arasında sıkı kar yağışı bekliyoruz. 10-15, Doğu Anadolu’da 20-25 cm. kar kalınlığı yapabilecek, yüksek köylerde ulaşımı etkileyebilecek bir kar yağışından bahsediyoruz.

Marmara’ya ise aralıklarla yağışlar geliyor. Perşembe’de itibaren bu yağışlar sağanağa dönmeye başlıyor. Çarşamba ve Perşembe Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu’da ağır sağanaklar var. Güneydoğu’da Diyarbakır ve çevresine dikkat diyoruz. Cumaya gelirken Doğu Akdeniz’de ardından Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da yine ağır kuvvetli sağanaklar görülüyor. Marmara’ya Perşembe, Cuma Cumartesi kuvvetli sağanaklar şeklinde yağışlar bekliyoruz. Cumartesi günü beklediğimiz yağışlar İstanbul’un kuzey ilçelerinde önce Avrupa sonra Anadolu Yakası’nda su baskınları yapabilecek seviyelerde kuvvetli olabilir. Haftanın başından haftanın sonunu söylüyoruz bu sebeple tabi ki sapmalar olabilir. Fakat en nihayetinde kuvvetli bir sağanaktan bahsediyoruz.

Hatırlarsanız Kasım için ortalamanın biraz üzerinde sıcaklıkla ve kuraklıkla geçiyor demiştik. Ayın ikinci yarısında kuvvetli sistemlerin gelmesi gerekiyor ki ortalama yakalansın çünkü ilk yarısında yağış çok azdı. Ayın 17, 18’ine kadar bahsettiğimiz soğuk sistemle beraberiz. Bu tarihten sonra sıcaklık tırmanıyor ve bu kez Akdeniz üzerinden gelen sistemleri almaya başlıyoruz. Bu kez yine Güney Ege ve Akdeniz üzerinden giriş yapan yağışlar Marmara’ya, İç Anadolu’ya ve Doğu’ya doğru ilerliyor. O sistemi geçiriyoruz. Bu kez ayın 24, 25’ine doğru Kuzey’den soğuk sistemler giriyor. Bu önümüzdeki bir kaç haftayı yurdun bir çok noktası yağışlı geçirecek.

Bu haftalık da bu kadar tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.

 

Dizel mi Benzinli Araç mı?

Yeni bir otomobil satın almayı düşünüyorsunuz, fakat “Dizel motorlu bir araç mı yoksa benzin ile çalışan bir araç mı tercih etmeliyim?” şeklinde bir kararsızlık yaşıyorsanız ve dizel ile benzinli araç özellikleri hakkında yeni şeyler öğrenmek istiyorum diyorsanız yazımıza göz atabilirsiniz.

Motor Teknolojileri ve Bakım Masrafları

Dizel; yakıt ekonomisi, dayanıklılığı ve ağır iş yapısına uygunluğu nedeniyle yakıttan daha fazla tasarruf elde edebilmenize yardımcı olur. Yüksek kompresyonlu çalışma stresine dayanacak şekilde üretilen dizel motorlar, hem üretim teknolojileri hem de ekstra donanımları nedeniyle benzinli motorlara kıyasla daha ayrıntılı bir yapıya sahiptir. Üretici firmalar, aracın performansını ve hava emisyonlarını artırmak için turbo şarj ünitesi, ekstra katmanlı filtreler ve komplike egzoz sistemleri gibi donanımları araç üzerine eklemek zorunda kalırlar. Bu nedenle dizel araçlar benzinli araçlara kıyasla daha yüksek bir fiyatla satışa sunulur.

Yakıt Verimliliği, Konfor ve Emisyon Değerleri

Dizel yakıt, günümüz araçlarında kullanılan en verimli ve en yoğun yakıtlardan biridir. Dizel, benzinden daha fazla enerji içerdiğinden dolayı yakıt ekonomisine de daha çok katkıda bulunur. Benzinli araçların yakıt verimliliği %20-25 aralığında seyrederken dizel araçlarda bu oran %40’lara kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle dizel taşıtlar aynı yakıt miktarı ile daha fazla yol kat edebilirler.

Yüksek kompresyon ile çalışan dizel araçlar, kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan yakıt tüketim değerlerini de en aza indirir. Benzinli araçlarda ise motor devri yükseldikçe ve performanslı kullanım arttıkça yakıt tüketiminde ciddi artışlar gözlemlenebilir. Motorin fiyatlarının benzin fiyatlarından daha düşük olması da yakıt verimliliği anlamında dizel araç modellerinin elini güçlendirmektedir. Buna rağmen son dönemde popülaritesi hızla artan turbo destekli ve üç silindirli benzinli otomobillerin, hem yakıt verimliliği hem de performans açısından dizel taşıtlara yaklaştığı da göz ardı edilmemelidir.

2000’li yıllardan önce dizel araçlar, vasat emisyon değerleri nedeniyle oldukça kötü bir üne sahipti. Kötü koku ve kurum birikimi de eski nesil dizel araçların olumsuz yönleri arasında bulunmaktaydı. Gelişen motor teknolojilerinin ve inovatif hamlelerin ardından günümüzde üretilen dizel motorlar, benzinli motorlar gibi başarılı emisyon değerlerine, konforlu ve sessiz çalışma düzenine sahip olabilmektedir.

Performans

Yakıt alma şekli ve kompresyon özellikleri sayesinde bir dizel motor, benzinli bir motora kıyasla daha yüksek tork gücü sağlar. Yüksek tork üreten dizel motorlar alt devirlerden itibaren stabil ve dengeli bir çekiş gücü sunar. Bu nedenle dizel araçların hem ara hızlanması hem de ilk hızlanması gözle görülür şekilde seridir. Benzinli araç modelleri, genel olarak alt devirlerde dizel motorlara kıyasla daha kısıtlı hızlanma kabiliyetine sahipken üst limitlerde de dizel taşıtlara göre daha etkili bir performans göstermektedir. Günümüz teknolojileri ile üretilen yeni nesil dizel motorlar ve turbo destekli benzinli motorlar ise performans anlamında birbiriyle yarışır düzeydedir.

Hangisi Daha İyi: Benzinli mi Yoksa Dizel mi?

Her ikisinin de güçlü ve zayıf yönleri vardır, bu nedenle karar vermeden önce her iki seçeneği de dikkatli bir şekilde tartmanızda fayda bulunmaktadır. Aracınızı daha çok kısa mesafeli yolculuklar yapmak, alışveriş merkezine gitmek veya çocuklarınızı okula götürmek gibi işler için kullanıyorsanız benzinli bir araç tercih etmeniz sizin için daha faydalı olacaktır. Dizel araçların tam verimlilik ile çalışabilmesi için aracın en az 3-4 km kullanılması ve motorun optimum sıcaklığa ulaşması gerekir. Bu sebeple ülkemizde özellikle 10-15 bin kilometre aralığında ve altında kullanımlar için benzinli araçların daha makul sonuçlar verdiği görülmektedir. Sık sık uzun mesafeli yolculuklara çıkıyorsanız ve yıllık 15.000 km ve üzerinde araç kullanıyorsanız dizel bir araç seçmek sizin için daha avantajlı olacaktır.

Rutin araç bakım masrafları ve ek giderler de araç seçiminde belirleyici olabilmektedir. Dizel araç bakımı hem daha zahmetli hem de daha kısa aralıklı iken benzinli araç bakımı, daha pratik ve uzun aralıklıdır. Ayrıca bakım giderleri ve değişmesi gereken parça sayısı, dizel araçlarda benzinli araçlara kıyasla daha fazla olabilmektedir.

Yıllık yakıt ücreti farkı, kullanım stiliniz, motor bakım masrafları ve mevcut araç değeri gibi detayları iyi analiz ettikten sonra kesin bir sonuca varabilirsiniz. Kullanım tarzınıza uygun olan bir araç seçerek yıllık araç giderlerini en aza indirebilirsiniz. Zorunlu trafik sigortası, araç kaskosu ve MTV ücretlerini de toplam giderler içerisine dahil ederek Unico Sigorta ayrıcalıkları ile daha kapsamlı bir fiyat analizi gerçekleştirebilirsiniz. “Unico Sigorta” ana sayfası üzerinden fiyat teklifi alarak sabit araç giderlerini en aza indirebilirsiniz.

Bünyamin Sürmeli’den 5 Kasım – 11 Kasım Hava Durumu Tahmini

Merhabalar,

Hafta başında önümüzdeki birkaç haftanın detayına, Kasım’da ufukta ne görünüyor ona bakalım. Kasım ayında yağış bakımından Marmara, Karadeniz ve Ege zayıf gözüküyor. Ayın 10 – 15’ine doğru doğu bölgelere yağışlar gelecek. Genel anlamda ayın toplamına baktığımızda pek yağışlı değil sıcaklık bakımından da ortalamanın üzerinde gidiyoruz. Muhtemelen Aralık ayında normallere yerleşmeye başlayacağız. Kışla alakalı öngörüleri de önümüdeki hafta iyice netleştikten sonra paylaşacağız.

Bu hafta içerisinde Marmara genel olarak bulutlu, sisli ve puslu. Arada kısa süreli yağmur geçişleri var ama çok kayda değer yağışlar yok. İstanbul’da daha çok şehrin kuzeyinde Karadeniz’e yakın kesimlerine ara ara gelip gidecek yağışlar var. Orta ve Doğu Karadeniz’de bölgesel yağışlar var. Güneydoğu’da bu günlerde yağışlar vardı ancak onlar da yarına kesilecek. Ara ara Güneydoğu’ya, Doğu Akdeniz’e, Doğu Anadolu’ya yağışlar gelecek. Ayın 10’u ve 15’i aralığında Akdeniz’in orta kesimlerinden giriş yapıp Doğu Akdeniz’e ordan Güney Doğu ve Doğu Anadolu’ya genişleyecek kesintili yağışlar görülüyor.

Bu günlerdeki sıcaklıklar haftanın ikinci yarısında bir tık daha aşağıya iniyor. Ancak çok fazla dalganma yok. Ayın 17’sine kadar çok büyük değerlerde bir dalgalanma söz konusu değil. Hatta önümüzdeki hafta kuzey bölgelerde bulutlar biraz daha azalacak.Özellikle İç Anadolu pastırma yazını yakaladı bırakmıyor ☺ Normalde pastırma yazı 1-2 hafta olur ama bu bölgede neredeyse ayı kaplayacak. Başkent çevreleri için ise şu an 2 hafta daha yağış gözükmüyor.

Gece sıcaklıklar bu yüksek basınçla beraber düşüyor. Sabah saatlerinde sırtınıza bir şey almanızı tavsiye ederim ☺ Bu verdiğimiz sıcaklıklar öğle saatlerinde kısa bir zaman diliminde ölçülüyor onun dışında sabah saatleri biraz serin başlıyor. Hatta bazı kesimler örneğin; İç Ege güne sıfır hatta sıfırın altında başlıyabiliyor. Yüksek basınçla beraber sis de oluşuyor. Sisin yapışkan bir özelliği vardır ve zemine yapışır bir de üzerine düşük sıcaklıklar eklenince yolda olacaklara hızınıza dikkat edin diyoruz. Sisli bölgelerde hem görüşten dolayı hem de zeminin kaygan olma ihtimaline karşı bu günlerde dikkat etmekte fayda var. Sis Marmara’nın güneyinde, İç Ege ve İç Anadolu’da diğer merkezlere göre biraz daha fazla.

Tekrar görüşmek üzere hoşçakalın.

https://www.youtube.com/watch?v=LoQhro3WjNA

Social Share Buttons and Icons powered by Ultimatelysocial