Arama:

Trafik Sigortasında Ödemenin Yapılmadığı Durumlar Nelerdir?

Trafik kazaları, herkesin başına gelebilir ve siz zarar görmeseniz dahi başka insanlar zarar görebilir. Zorunlu Trafik Sigortası, adı üzerinde zorunlu olarak yaptırılır ve başkalarına verilen zararları karşılar. Bazı sigorta şirketleri ambulans, çekici ya da hukuki harcamaları da dahil etse de, trafik sigortası şartları aşağı yukarı her şirkette aynıdır. “Trafik sigortası neleri kapsar?” sorusunun yanıtı, sigortanın kapsam dahilinde veya kapsam dışında olan kriterlerini öğrenmek açısından ‌önemlidiir. Trafik sigortasını yaptırmak zorunludur, ancak sigorta şirketi her durumda masrafların tümünü karşılama yükümlülüğüne sahip değildir. Trafik sigortası şartları, ana hatlarıyla şirketten şirkete değişmez. Ancak sigorta şirketleri, trafik sigortası teklif metinlerinde ek avantajlar ve ekstra hizmetler sunabilirler. Trafik sigortası fiyatları da sunulan ekstra hizmetlere göre artış gösterebilir.

Trafik Sigortasız Yola Çıkan Araç Bağlanır

Zorunlu trafik sigortasını yaptırmayan araçların trafiğe çıkması da mümkün olmaz. Trafik kontrolleri sırasında yapılacak olası bir trafik sigortası sorgulama işlemi sonucunda sigortası olmadığı anlaşılan araç, hemen bağlanır ve trafikten men edilir. Trafik sigortası olmayan araçların karıştığı kazalarda ödeme yapılması mümkün değildir. Araç sahiplerinin mutlaka trafik sigortası yaptırması, süresi dolduysa sigortasını yenilemesi gerekir. Hiçbir koşulda sigortasız araçla trafiğe çıkılmamalıdır.

Sadece Karşı Tarafın Hasarını Karşılar

Trafik sigortası karşı tarafın hasarını karşılarken, sürücünün kusur oranına göre miktar belirler. Daha doğru bir ifadeyle sigorta şirketleri, müşterileriinin kusuru oranında karşı tarafın maddi manevi kayıplarını giderir. Bu konuda daha ayrıntılı bilgilere ‌Unico Sigorta sayfasından ulaşılabilir. Neleri kapsamadığına gelince, eğer kazanın ikinci bir tarafı yoksa, yani kazaya karışan ikinci bir araç yoksa trafik sigortası devreye girmez. Bir duvara çarptığınızda veya park ederken aracınız hasar gördüğünde trafik sigortasının ödeme yapması söz konusu değildir.

Zarar Gören Eşyaların Hasarı Karşılanmaz

Trafik sigortası yapısı gereği araç ve araçtaki insanlar ile ilgilenir. Araçta veya araca bağlı römork gibi araçlarda bulunan eşyalarda oluşacak hasarı tazmin etmez. Çalınan, gasp edilen araç bir kazaya karışırsa ve başkalarına zarar verirse sigorta şirketi ödemede bulunmaz. Bir hız yarışına girip kuralları ihlal ederken kaza yapılırsa da, şirket bu zarara karışmaz. Kaza esnasında araçta bulunan patlayıcı, parlayıcı maddeler nedeniyle oluşan zararlar da sigorta kapsamı kalır.

İşletilmeyen Araçlara ‌Kapsam Dışı Kalır

Kaza sonucu uğranılan manevi zararlar da hukukun konusu olarak tazminata yol açabilir. Ancak sigorta şirketleri, oluşacak manevi zararlar ile ilgilenmezler. Aynı şekilde işletilmeyen araçlar da trafik sigortasının kapsamı dışında kalır. Park etmiş, içinde sürücünün olmadığı araçlar bir kazaya karıştığında, karşı tarafta oluşacak zararlar karşılanmaz. Ancak kazayı yapan taraf, karşı tarafın kazaya neden olduğunu kanıtlanırsa; zararını sigorta şirketinden alabilir.

Güvenilir Bir Trafik Sigortası İçin Ne Yapmalıyım?

Online sigortacılığın da gelişmesi ile sigortacılık sektörü, ciddi bir rekabete sahne olmaya başladı. Bu rekabet, tüketiciler için fiyat konumlandırması açısından fayda sağlasa da güvenilirlik bakımından bazı tehditler oluşturuyor. Tüketicilerin sigorta şirketlerine karar vermeden önce; ihtiyaç duydukları her an sigorta yetkilisine ulaşıp ulaşamadıkları, hasar durumunda gereken hizmetin kendisine ulaşma hızı, hasar ödemenin hızlı yapılıp yapılmadığı gibi konulara dikkat etmeleri gerekiyor.

“Trafik sigortası neleri kapsar?” sorusuna daha ayrıntılı yanıtlar almak ve trafik sigortası şartları ile ilgili bilgilenmek için ‌Unico Sigorta sayfasını ziyaret edebilir, 0850 222 28 00 ‌Unico Sigorta Müşteri Hizmetleri’nden size en uygun trafik sigortasını öğrenebilirsiniz. Ayrıca trafik sigortasına ek olarak kapsamlı bir araç kasko sigortası yaptırmak isterseniz, kasko sigortası ve ‌UniKasko ile merak ettiğiniz tüm bilgilere kolayca ulaşabilirsiniz.

SİGORTA SEKTÖRÜNDE TEKNOLOJİNİN GÜCÜ

İnsanlık tarihinin ilk gününden itibaren teknolojik gelişim ve değişimler sürüyor. Tekerleğin , ateşin bulunması gibi çok önemli değişimlerden bilgisayarın icadı, internetin kullanımına kadar ki süreçte çok büyük bir gelişim sürecinin yaşandığı aşikar. Ancak yine biliyoruz ki , son 100 yılda yaşanan teknolojik gelişmeler  önceki yüzyıllardan çok ama çok fazla. Bugün 40’lı yaşlarını süren insanların çocukluklarında evlerinde telefonun olmadığı , televizyonun evlere yeni girdiği yıllardan cep telefonunun cebimize girdiği ve televizyonlara gerek kalmadığı yıllara gelmiş olmamız teknolojinin son 100 yılda ve hatta hatta son 50 yılda nasıl bir ivmeyle geliştiğinin en basit örnekleri.

Teknolojinin bu yükselen ivmesinin her sektörde yarattığı etki de çok büyük. Finans sektörü özellikle bankacılık alanında  teknoloji kullanımını çok daha erken yaygınlaştırarak ve yatırımlarını yaparak öncü sektörlerin en önemlisi olarak Türkiye’de yerini aldı. Bu değişim ve gelişim Finans sektörünün bir diğer oyuncusu sigorta sektöründe ise aynı paralelde gelişmedi. Bunda sektörel karlılıktaki problemler, yüksek yatırım maliyetleri ve insan kaynağı faktörlerinin etkisi büyüktü. 2000’li yıllarda sigorta sektörüne yabancı yatrımcıların girmesiyle başlayan süreçte teknolojik değişimler de kendini gösterdi. Ancak özellikle son bir kaç yılda ortaya çıkan tablolar göstermekte ki, teknolojik değişim çok hızlı ve bu hıza uyum sağlayamayan şirketler rekabet şanslarını tamamen yitirecekler. İş  modelleri teknolojinin onlara sunduğu imkanlarla oluşacak.

Sigorta sektörü özellikle teknolojinin gücünü en iyi kullanması gereken sektörlerin başında geliyor. Sistemleri değiştirmek, doğru altyapıları kurmak , güvenlik sistemlerini hayata geçirmek, 7*24 hizmet verebilir standartları oluşturmak BT birimlerinin çoktan tamamlamış olması gereken aksiyonlar.

Digital dönüşüm bambaşka bir boyutu işaret ediyor.  Bu boyut şirketlerin sadece BT yapılarının dönüşümünü değil, tüm insan kaynağının kültürel değişimini yani iş yapma biçimlerinin de değişimini ve digital dönüşüme adaptasyonunu gerektiriyor. Bu nedenle digital transformasyon kolay değil.

Sigorta sektörü poliçe, hasar ve finansal tüm süreçlerde çok daha hızlı olmak zorunda. Hızla beraber operasyonel verimliliği sağlamak için kaynaklarının kullanımını da minimize etmesi gerekiyor. Hasar maliyetlerini düşürmesi, müşteri memnuniyetini arttırması ancak teknolojinin gücünü kullanmakla mümkün. Müşteri deneyimini sağlayamayan bir sigorta şirketinin doğru müşteriyi oluşturabilmesi ve onu kaybetmemesi mümkün değil. Oysa bir sigorta şirketinin en önemli hedeflerinden biri doğru müşteri portföyü ve poliçe yenileme gücü. Bunları başarabilmenin yolu kompleks data yönetimini yapabilir, analitik kabiliyetlerini max. seviyelere çıkarabilir ve yeni işletim modellerini kurabilir olmaktan geçiyor.

Robot yazılımlar sigorta sektöründe insan tabanlı aksiyonları otomatize ederek poliçe, hasar, underwriting gibi tüm süreçlerde daha iyi hizmet sunabilmek üzere teknolojik dönüşümün çok önemli bir parçası olarak yerini almış durumda. Bu operasyonların büyük bir yüzdesini robotlara bırakmak veya otomatize etmek mümkün. Robotlar kendi  güvenlik profillerine sahip olarak ilgili operasyonları bir insan kaynağıymış gibi gerçekleştirmekte. Bunun bir sonraki adımı makine öğrenimi ve istatistiksel modellerle robot yazılımların karar verme rolünü de üstlenecek olmaları . Bu durum şirketlerin iş yapma modellerini tamamen değiştirmeleri anlamına geliyor ve risk yönetiminden aktüeryal hizmetlere kadar çok geniş yelpazede daha iyi hizmet sunmanın kapılarını açıyor.  Kalite artışı, şeffaflık, verimlilik derken aynı zamanda insan kaynağının fokusunu yüksek değerli işlere çevirebilmesini sağlıyor.

Bir diğer unsur teknolojinin imkanlarını kullanarak oluşturulacak veya teknolojinin gelişimi sonrası maruz kalınan riskler için düzenlenecek yeni sigorta ürünleri. Örneğin; siber güvenlik sigortası ,   sürücüsüz araçların yaygınlaşmasıyla oluşacak yeni sigortalar , kişiye özel verilere göre oluşturulacak ürünler gibi… Sigorta şirketleri üretimlerini web, mobil gibi yeni kanallara kaydırmak üzere stratejiler oluştururken mobil uygulamalar yerini chatbotlara bırakıyor. Chatbotlarla çok kısa sürede istediğiniz özellikteki ürüne sahip olmak çok kolay.

Sözün özü, günümüzde ve yakın gelecekte , teknolojik gelişmelere ayak uyduran ve bu anlamda doğru stratejileri geliştiren sigorta şirketleri rekabet avantajını sağlayacaklar ve boyutları ne olursa olsun diğer şirketlerle rekabet ederek ayakta kalacaklar.

Dizel mi Benzinli Araç mı?

Yeni bir otomobil satın almayı düşünüyorsunuz, fakat “Dizel motorlu bir araç mı yoksa benzin ile çalışan bir araç mı tercih etmeliyim?” şeklinde bir kararsızlık yaşıyorsanız ve dizel ile benzinli araç özellikleri hakkında yeni şeyler öğrenmek istiyorum diyorsanız yazımıza göz atabilirsiniz.

Motor Teknolojileri ve Bakım Masrafları

Dizel; yakıt ekonomisi, dayanıklılığı ve ağır iş yapısına uygunluğu nedeniyle yakıttan daha fazla tasarruf elde edebilmenize yardımcı olur. Yüksek kompresyonlu çalışma stresine dayanacak şekilde üretilen dizel motorlar, hem üretim teknolojileri hem de ekstra donanımları nedeniyle benzinli motorlara kıyasla daha ayrıntılı bir yapıya sahiptir. Üretici firmalar, aracın performansını ve hava emisyonlarını artırmak için turbo şarj ünitesi, ekstra katmanlı filtreler ve komplike egzoz sistemleri gibi donanımları araç üzerine eklemek zorunda kalırlar. Bu nedenle dizel araçlar benzinli araçlara kıyasla daha yüksek bir fiyatla satışa sunulur.

Yakıt Verimliliği, Konfor ve Emisyon Değerleri

Dizel yakıt, günümüz araçlarında kullanılan en verimli ve en yoğun yakıtlardan biridir. Dizel, benzinden daha fazla enerji içerdiğinden dolayı yakıt ekonomisine de daha çok katkıda bulunur. Benzinli araçların yakıt verimliliği %20-25 aralığında seyrederken dizel araçlarda bu oran %40’lara kadar çıkabilmektedir. Bu nedenle dizel taşıtlar aynı yakıt miktarı ile daha fazla yol kat edebilirler.

Yüksek kompresyon ile çalışan dizel araçlar, kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan yakıt tüketim değerlerini de en aza indirir. Benzinli araçlarda ise motor devri yükseldikçe ve performanslı kullanım arttıkça yakıt tüketiminde ciddi artışlar gözlemlenebilir. Motorin fiyatlarının benzin fiyatlarından daha düşük olması da yakıt verimliliği anlamında dizel araç modellerinin elini güçlendirmektedir. Buna rağmen son dönemde popülaritesi hızla artan turbo destekli ve üç silindirli benzinli otomobillerin, hem yakıt verimliliği hem de performans açısından dizel taşıtlara yaklaştığı da göz ardı edilmemelidir.

2000’li yıllardan önce dizel araçlar, vasat emisyon değerleri nedeniyle oldukça kötü bir üne sahipti. Kötü koku ve kurum birikimi de eski nesil dizel araçların olumsuz yönleri arasında bulunmaktaydı. Gelişen motor teknolojilerinin ve inovatif hamlelerin ardından günümüzde üretilen dizel motorlar, benzinli motorlar gibi başarılı emisyon değerlerine, konforlu ve sessiz çalışma düzenine sahip olabilmektedir.

Performans

Yakıt alma şekli ve kompresyon özellikleri sayesinde bir dizel motor, benzinli bir motora kıyasla daha yüksek tork gücü sağlar. Yüksek tork üreten dizel motorlar alt devirlerden itibaren stabil ve dengeli bir çekiş gücü sunar. Bu nedenle dizel araçların hem ara hızlanması hem de ilk hızlanması gözle görülür şekilde seridir. Benzinli araç modelleri, genel olarak alt devirlerde dizel motorlara kıyasla daha kısıtlı hızlanma kabiliyetine sahipken üst limitlerde de dizel taşıtlara göre daha etkili bir performans göstermektedir. Günümüz teknolojileri ile üretilen yeni nesil dizel motorlar ve turbo destekli benzinli motorlar ise performans anlamında birbiriyle yarışır düzeydedir.

Hangisi Daha İyi: Benzinli mi Yoksa Dizel mi?

Her ikisinin de güçlü ve zayıf yönleri vardır, bu nedenle karar vermeden önce her iki seçeneği de dikkatli bir şekilde tartmanızda fayda bulunmaktadır. Aracınızı daha çok kısa mesafeli yolculuklar yapmak, alışveriş merkezine gitmek veya çocuklarınızı okula götürmek gibi işler için kullanıyorsanız benzinli bir araç tercih etmeniz sizin için daha faydalı olacaktır. Dizel araçların tam verimlilik ile çalışabilmesi için aracın en az 3-4 km kullanılması ve motorun optimum sıcaklığa ulaşması gerekir. Bu sebeple ülkemizde özellikle 10-15 bin kilometre aralığında ve altında kullanımlar için benzinli araçların daha makul sonuçlar verdiği görülmektedir. Sık sık uzun mesafeli yolculuklara çıkıyorsanız ve yıllık 15.000 km ve üzerinde araç kullanıyorsanız dizel bir araç seçmek sizin için daha avantajlı olacaktır.

Rutin araç bakım masrafları ve ek giderler de araç seçiminde belirleyici olabilmektedir. Dizel araç bakımı hem daha zahmetli hem de daha kısa aralıklı iken benzinli araç bakımı, daha pratik ve uzun aralıklıdır. Ayrıca bakım giderleri ve değişmesi gereken parça sayısı, dizel araçlarda benzinli araçlara kıyasla daha fazla olabilmektedir.

Yıllık yakıt ücreti farkı, kullanım stiliniz, motor bakım masrafları ve mevcut araç değeri gibi detayları iyi analiz ettikten sonra kesin bir sonuca varabilirsiniz. Kullanım tarzınıza uygun olan bir araç seçerek yıllık araç giderlerini en aza indirebilirsiniz. Zorunlu trafik sigortası, araç kaskosu ve MTV ücretlerini de toplam giderler içerisine dahil ederek Unico Sigorta ayrıcalıkları ile daha kapsamlı bir fiyat analizi gerçekleştirebilirsiniz. “Unico Sigorta” ana sayfası üzerinden fiyat teklifi alarak sabit araç giderlerini en aza indirebilirsiniz.

Kışa girmeden aracınızda kontrol etmeniz gereken 7 konu

Bir yılın daha sonuna yaklaşırken, kapanan hava, içimizi titretmeye başlayan serinlik ve yağışlar bizi kışa hazırlamaya başladı bile. Sevdiklerinizin ve kendinizin kıyafetlerini ve aksesuarlarını bu mevsim dönüşüne göre düzenlemekle meşgulken ilgilenmeniz gereken bir dostunuzu göz ardı etmemeniz çok önemli. Aracınız da sizinle bu mevsimi hasta olmadan, yataklara düşmeden geçirebilecek mi? Gerekli adımları atarak gözünüzün arkada kalmasını önleyebilirsiniz. Unikasko olarak bu yazımızda yolunuzun daha açık, zihninizin daha rahat olmasına yardımcı olacak bazı püf noktaları ve dokunuşları sizler için derledik.

Aracınız Ayakları Üzerinde Dursun

Kış bazı bölgelerimiz için kar yağışlı ve donmuş yollar anlamına gelirken, bazı kesimlere yalnızca yağmur olarak uğruyor. Bu nedenle “bizde kar-buz yok, ne yapacağım kar lastiğini” diye düşünme alışkanlığımız yerleşmiş durumda. Öncelikle şunu düzeltelim, dilimize “kar lastiği” olarak oturmuş ürünler, aslında kışa uygun imal edilen lastiklerdir. Ham maddesi, üzerindeki desenleri gibi tasarım özellikleri kışın sürüş konforunuzu ve güvenliğinizi arttırmaya yönelik şekilde belirlenir. Bu nedenle, yalnızca karlı yollarda değil aynı zamanda ıslak zeminde ve düşük sıcaklıklarda performansları yazlık lastiklere göre çok daha yüksektir. Nasıl ki kendi ayakkabılarınıza özen gösteriyorsanız, aracınızı da öyle düşünebilirsiniz; günlük ayakkabınızla da yağmurlu bir havada yürüyüş yapabilirsiniz, ancak ayağınızın ıslanma olasılığını da arttırmış olursunuz.

Görüşünüz Açık Olsun

Kış aylarının keskin soğukları, aracınızın camlarının buzla kaplanmasını kaçınılmaz hale getirebilir. Günümüzde cam örtüleri, gazete kağıdı kullanımı gibi yöntemler ile çözüm arayışı olsa da ilk olarak alınması gereken tedbirler aracınızın donanımlarını sağlam tutmaktır. Bu nedenle özellikle arka cam rezistansının işlevini yerine getirdiğinden emin olmanız önemlidir. Ayrıca sileceklerin de güvenli bir sürüş sağlayacak kalitede olduğunu kontrol etmelisiniz. Silecek suyunuzu da kışa uygun cam suyu ile besleyin.

Kimyayı Lehinize Çevirin

Aracınızın motorunu soğutacak radyatör suyu donarsa ya aracınız çalışmaz ya da sizin ısrarlarınıza dayanamayıp çalışır ve birçok tertibatı zarar görür. Haliyle sizin ekonominiz de… Halbuki çözüm oldukça basit. Suyun donma derecesini düşürecek kimyasal bir oyunla, yani antifriz kullanımıyla, hiç böyle risklere girmemiş olursunuz. Kışa girmeden radyatör suyunuzu mutlaka kontrol ettirin. Hatta daha önceden antifriziniz varsa bile donma derecesini ölçtürün ki bir sürprizle karşılaşmayasınız.

Yardımcılarınızı Elinizin Altında Tutun

Kışın zorlu şartlarına tek başınıza göğüs germeniz bazen sizi çok yorabilir. Bir camı buzdan arındırmak bile ne kadar meşakkatli oluyor, yaşamayan bilmez. O nedenle size lazım olabilecek birkaç parçanın listesini yapıp bagajınızda bulundurmanız yararınıza olacaktır. Eldiven, cam yıkama solventi ve kazıyıcı aparat, kar küreği, silme bezi, tornavida, pense vb. el aletleri gibi parça is bu listenin olmazsa olmazı.

Yağlamaya Dikkat

Her ne kadar periyodik bakımlarda motor yağı değiştiriliyorsa da, iklim de bu sıvıların yağlayıcılığı üzerinde etkili olabilir. Motor parçaların minimum aşınmayla çalışmaya devam edebilmesi için kış şartlarına daha uygun motor yağları konusunda tavsiye almak işinize yarayabilir.

V Kayışındaki Yaz Rehavetine Dikkat

Sıcak havalardan kolay etkilenen bir parça olan V kayışının gevşek durumda olması aracınızın birçok parçasının çalışmasında düzensizlik yaratacak doğrudan etken bir durumdur. Koptuğu durumda ise doğrudan soğutma sistemini etkileyen bu parçanın durumunu sıklıkla öğrenmek gerekir.

Poliçenizi Gözden Geçirin

Hazırlıklar tamam; artık aracınız size minnettar. Öyle ama sizin bilginiz ve kontrolünüz dışında neler gerçekleşeceğini bilebilir misiniz? Böyle durumlarda bir kasko sahibi olmak ve kaskonuzun kapsamını doğru bilmek oldukça değerli.  İhtiyaçlarınıza hitap eden kaskoyu satın almak için Unikasko‘nun kasko hesaplama yardımını kullanın, kasko fiyatları konusunda kafanız karışmasın.

Ufak tavsiyelerimizi göz önünde bulundurarak kışı güvene alabilirsiniz. Elbette her daim dikkatinizi yola vermeyi, gözünüzü yolda tutmayı ihmal etmeyin.

 

Bir Eksper Nasıl İnceleme Yapar?

Eksper, bir konu hakkında teknik bilgi ve uzmanlığa sahip kişilere denir. Eksperler sigorta anlaşmazlıklarında ya da yargıya giden durumlarda herhangi bir şeyin değerini belirleyen veya hasar maliyetini tespit eden bilirkişilerdir. Oto eksper ise uzmanlığı otomobil olan bilirkişidir. Bu kişiler farklı ekipmanlarla aracı detaylıca kontrol eder ve varsa önceden oluşan hasarların tespitini yapar. Bir oto eksper inceleme yaparken pek çok farklı noktaya dikkat eder. Bunları kısaca şöyle sıralayabiliriz:

Motor Mekanik Testi 

Oto eksper öncelikle aracın beynini, yani motorunu inceler. Burada amaç, alınacak aracın motorunda ve mekanik yapısında bir sorun olup olmadığını tespit etmektir. Oto eksper motor testi için aracı bilgisayarlı bir kontrol cihazına bağlar. Burada motorun mevcut durumuna, yıpranmışlık seviyesine, ön takım ve şanzıman sistemine, debriyaj boşluğuna, yağ ve hava filtrelerine, el freni, akü, motor soğutma sistemi gibi temel sistemlerine bakılır. Mevcut durum aracın orijinal değerleriyle karşılaştırılır ve hasar tespiti yapılır.

Dyno Testi

Dyno testi ile aracın tekerleklerindeki beygir ve tork değerleri ölçülür. Motorun ne kadar güç ürettiği ve ne kadar güç kaybettiği bilgisi grafik olarak paylaşılır. Bu şekilde hem takometre hem de hız oranlarındaki sorunlar tespit edilebilir.

Kaporta Kontrolü

Oto eksperin baktığı bir diğer otomobil bölümü de kaportadır. Bu incelemede aracın kaportasında önceden gerçekleşmiş kaza sonucu oluşan hasarlar varsa tespit edilir. Eğer aracın kaportasında işlem ya da boya varsa, bundan aracın kaza sonucu onarıma girmiş olduğu anlaşılır. Değişen parçalar da aracın kaza yapıp yapmadığını anlamada önemli bir göstergedir. Oto eksper kaporta kontrolü yaparken boya ölçüm cihazı ile boya kalınlığını ölçer ve orijinal değerlerle karşılaştırarak yıpranmayı tespit eder.

Fren Sistemleri Testi

Fren sistemi araçta sürüşü güvenilir kılan en önemli sistemlerden biridir ve oto eksper tarafından dikkatli ve detaylı incelenmesi çok önemlidir. Fren testinde araca elektrik tahrikli tamburlar üzerinde fren yaptırılır, her bir dingil tek tek incelenir ve varsa sağ-sol dengesizlikleri tespit edilir. Bu şekilde aracın fren sisteminde yer alan arızalar kesin sonuçlarla ortaya çıkarılabilir. Frenleme testinde frenleme esnasındaki sıcaklık, aşınma, sürtünme katsayısı, fren sıvısı sıcaklığı, fren zayıflaması sınırı, termik çatlaklar gibi değerler ölçülür.

Süspansiyon Testi

Oto eksper, süspansiyon testi ile aracın tüm tekerleklerinin yol tutuşunu test eder. Aracın her bir tekerleği bir platform üzerine çıkarılarak test edilir. Bu test, EUSAMA (European Shock Absorber Manufacturer Assocation) tarafından belirlenen kriterlere göre tekerlekleri 12 saniye içinde test eden bir makine ile yapılır. Bu test ile aracın farklı yol şartlarındaki yol tutuşuna bakılır. Süspansiyon testi ile tekerleklerin minimum tutunma kuvvetinin yanı sıra araç ve tekerleklerin ağırlık ölçümü de yapılır.

Yanal Kayma Testi

Yanal kayma testiyle aracın rot ayarlarının düzgün olup olmadığına bakılır. Oto eksper incelemede araç bu amaçla yürüme hızında bir platformdan geçirilir ve bu şekilde ön ve arka dingillerin yanal kayma hızı tespit edilmiş olur. Yanal kayma testiyle tekerleklerin birbiriyle uyumlu olup olmadığına bakılır. Sağlıklı ve güvenli bir sürüş için son derece önemli bir testtir.

Diagnostic Testi

Araçta yer alan farklı elektronik aksam ve donanımlarda meydana gelen arızalar Diagnostic test ile tespit edilir.

Sağlıklı bir oto ekspertiz süreci için bu testlerin yapılması önemlidir. Süreç sonucunda tüm testlerin sonuçları bilgisayara kaydedilir ve elde edilen bilgiler raporlanarak araç sahibiyle paylaşılır. Özellikle ikinci el araba alırken oto ekspertiz hizmeti almak önemlidir. Gözle görünmeyen pek çok önemli hasar oto eksper inceleme sayesinde keşfedilir, hem motorun durumu hem de aracın kaza geçirip geçirmediği bilgisi yapılan farklı testlerle elde edilir.

Oto hırsızlığına karşı alınabilecek önlemler

Araçla kaza yapma riskinin ardından sürücüleri araçları hakkında en çok korkutan konular arasında oto hırsızlığı bulunuyor. Her ne kadar tedbir alınsa da hırsızlar kendini bu konuda geliştirerek yeni çareler buluyor. Bu yüzden ülkemizde her yıl ortalama 30 binden fazla araç çalınıyor. Aracın çalınması dışında araç içi ekipmanlar da hırsızlar için kolay lokma olarak görülebiliyor. Önceki yıllarda oto teyp hırsızlığı yoğun biçimde görülürken, artık araçların hava yastığı setleri ve dijital beyinleri gibi donanımlar da sıkça çalınıyor. Bunun önüne geçmek net olarak mümkün olmasa da alınabilecek önemler ile oto hırsızlığı riski azaltılabilir. Siz de aşağıda bahsedilen önlemleri uygulayarak hırsızlıkla karşılaşma riskinizi en aza indirebilirsiniz.

Otopark Seçiminde Dikkatli Olun

Aracını güvenli şekilde park etmek isteyenler sokaklar yerine otoparkı tercih etse de bu seçenek her zaman güvenli olmayabiliyor. Özellikle katlı otoparkların nispeten tenha olması katlı otoparklarda hırsızlık oranını artıran sebepler arasında bulunuyor. Anahtarınızı teslim ederek bıraktığınız otoparklarda ise araç içindeki eşyaların çalınma ihtimali bulunuyor. Bu yüzden anahtar teslim ettiğiniz kişilerin otopark görevlisi olduğundan emin olmanız gerekiyor. Ayrıca plaka numarası bulunan bir makbuz veren otopark seçmeniz de aracınızın daha güvenli bir ortamda bulunmasını sağlıyor. Aracınızı bıraktığınız otoparkın kamera sistemleri ile izleniyor olması da otopark seçiminde dikkat etmeniz gerekenler arasında yer alıyor.

Köşe Başına Araç Park Etmeyin

Otoparkın bulunmadığı veya yetersiz kaldığı bölgelerde dar sokakların köşe başlarında bulunan araçların yüksek çalınma riski bulunuyor. Etraftan görülmesi açı olarak daha zor olan alanlarda hırsızlar daha rahat hareket ediyor. Özellikle dar sokaklarda sıkışan trafik ve kaosun etkisiyle hırsızlar göze çarpmadan çalışabiliyor. Otoparksız apartmanlar nedeni ile evinizden uzakta bırakmak zorunda kaldığınız araçlar, hırsızlar için çalınması oldukça kolay araçlar arasında yer alıyor. Bu yüzden otoparkın bulunmadığı alanlarda araçları mümkün olduğunca görüş alanınızda yer alan bir bölgeye park etmeniz gerekiyor.

Araç İçinde Eşya Bırakmayın

İster yol kenarına isterseniz bir kapalı otoparka bırakın; aracınızın içindeki eşyaların çalınma riski her zaman bulunuyor. Özellikle elektronik aletler, siz kırmızı ışıkta durduğunuzda bile çalınma riski oldukça yüksek ekipmanlar arasında yer alıyor. Bu yüzden park halinde kesinlikle araç içinde bu tür eşyalar bırakmamak gerekiyor. Eğer bu tür eşyaları aracınızda bırakmak istiyorsanız da mutlaka torpido gibi dışarıdan görünmeyen alanları tercih etmeniz gerekiyor. Ayrıca işinizle veya aracınızla ilgili değerli evrakları da araç içinde bırakmak hırsızlık açısından sakıncalar barındırıyor. Güvenmediğiniz yerde bıraktığınız araçlarda ruhsat gibi önemli evrakları bırakmamanız tavsiye ediliyor.

Araç İçi Mekanik Tedbirler Almayı Unutmayın

Alarmların her ne kadar çok gerekli görülmese de hırsızlar için caydırıcı bir etkisi bulunuyor. Bu yüzden öncelikli tedbir olarak aracınıza bir alarm sistemi taktırmanız gerekiyor. Profesyonel hırsızlar için caydırıcı etkisi çok yüksek olmasa da aracınızın çalınma ihtimalini azaltacak mekanik önlemler arasında direksiyon kilidi de bulunuyor. Düz kontak yapılsa da aracınızın çalınmasını zorlaştıran bir önlem olan direksiyon kilidi halk arasında baston kilit olarak da biliniyor. El freni kilidi de araç çalınma riskine karşı kullanabileceğiniz formüller arasında yer alıyor. El freni kilidi ve direksiyon kilidi birlikte kullanıldığında profesyonel hırsızlar tarafından bile aracınızın çalınma ihtimali oldukça düşüyor.

Tüm bu tedbirler yalnızca sizin elinizden gelebilecek önlemler olarak gözüküyor. Her önlemi almanıza rağmen aracınızın çalınma ihtimali de bulunuyor. Aracınızı bu tür risklerden korumak için kasko fiyatları içinde bir araştırma yaparak size uygun bir kasko teklifi alabilirsiniz. Böylece aracınızı teminat altına alabilirsiniz.

Trafik Sigortası Poliçe Sorgulaması Nasıl Yapılır?

Trafik sigortası ülkemizde zorunlu olmak ile birlikte önemi büyük olan sigortalardan biridir. Türkiye’de tüm araç sahiplerinin yaptırmakla yükümlü olduğu trafik sigortası, pek çok kişi için boşuna masraf gibi görünse de aslında çok daha büyük masraflardan kurtaran bir sigorta çeşididir.

Kaza Durumunda Beklenmedik Masraflar Ortaya Çıkar

Olası bir kaza durumunda karşı tarafın ve 3. şahısların zararlarını zorunlu trafik poliçesi karşılarken eğer sigortanız yoksa bu masrafların tamamı sizin cebinizden çıkacaktır. Kazanın suçu sizdeyse eğer karşı tarafın ve kazaya karışan araçların aldığı hasar sizin tarafınızdan ödenecektir. Ayrıca karşı taraf ve 3. kişilerde eğer yaralanma, sakatlık ya da ölüm söz konusu ise daha fazla maddi sorumluluk sizi beklemektedir. Tüm hastane masraflarının (yapılan operasyonlar dahil) sizin tarafınızdan karşılanması gerekir. Dolayısıyla manevi üzüntünün yanı sıra yaşanacak olan bu maddi kayıp da sizi oldukça zorlayacak ve yıpratacak bir sürece sokacaktır.

Deneyimli Bir Sürücüyüm Denilmemeli

Pek çok araç sahibi uzun yıllar araba kullandığını, çok iyi bir sürücü olduğunu ve kaza yapmayacağını dile getirerek trafik sigortası yaptırmaktan kaçınmaktadır. Halbuki kazanın ne zaman geleceği belli olmaz, trafikte her araç tehlike altındadır. Binlerce aracın var olduğunu ve her sürücünün deneyimli olmadığı düşünüldüğünde bu daha iyi anlaşılmaktadır. Siz ne kadar iyi sürücü olsanız da ve bu zamana kadar hiçbir kazaya karışmamış olmanız da olası durumlara engel değildir.  Karşınızdaki araç sahipleri tam tersi durumda olabilir ve siz hiç beklemediğiniz bir anda hata yaptığınızı, kaza olduğunu görebilirsiniz. Bu süreçten sonra ise artık yapılacak bir şey kalmayacaktır.

Diğer bir yanlış düşünce ise kimilerinin uzun yola çıkmadığı, sadece şehir içinde ve yakın yerlerde araç kullandığı bu nedenle sigortaya gerek olmamasıdır. Kazanın ne zaman ve nerede sizi bulacağı belli olmaz. Yapılan araştırmalar sonucunda kazaların en çok kısa mesafelerde ortaya çıktığı görülmüştür. Aracınızla hareket ettiğiniz her an risk altındasınız demektir. Kendimizin bir anlık ihmal ve dikkatsizliğinden doğabilecek sıkıntılar, karşı taraftaki araç sahipleri için de geçerlidir. Bu nedenle en uygun trafik sigortası fiyatları ile poliçenizi yaptırarak cebinizi güvence altına almanız ve trafikte rahat seyir etmeniz doğru olacaktır.

Yasal Zorunlulukların Yerine Getirilmesi Gerekir

Tüm bu anlattıklarımızın dışında zorunlu olmasına rağmen trafik sigortası yaptırmayan araç sahiplerini, büyük yasal sıkıntılar da beklemektedir. Trafikte seyir halindeyken polis çevirmesinde poliçesi bulunmadığı ortaya çıkan araç sahibinin aracı bağlanır ve anlaşmalı olunan bir otoparka çekilir. Bu durumda araç sahibi trafikten men edilen aracını geri alabilmek için çekici ücretini ödemenin yanı sıra aracın otoparkta kaldığı gün sayısı üzerinden hesaplanan otopark masrafını da ödemek zorunda kalır.

Diğer başka bir sıkıntılı durum ise trafik poliçesinin yenilenmediği her ay için %5 zamlı ödemenin yapılacağı konusudur. Tüm bu sonuçlara bakıldığında ise trafik sigortası fiyatları yüksek değildir ve poliçesinin yaptırılması araç sahibinin yararına olacaktır. Bu önemli güvence maddi ve manevi olarak onu koruyacak ve iyi hissetmesini sağlayacaktır.

Ek teminatları poliçenize dahil ederek daha fazla sıkıntıyı kapsam altına aldırabilirsiniz. Örneğin ek olarak hukuksal teminatlar satın alarak hukuki tüm işlemleri sigortanızın karşılamasını sağlayabilirsiniz.

Trafik Sigortası Poliçe Sorgulama İşlemi Nasıl Yapılır?

Geniş acenta ağı, tecrübeli bilgisi ve güvenirliği ile Unico Sigorta her zaman yanınızdadır. Trafik sigortası hesaplama işlemini trafik sigortası sorgulaması yaparak en uygun trafik sigortası teklif bilgilerini görür ve kolayca satın alabilirsiniz. Poliçenizin yenilenme zamanını da sizin yerinize takip ederek hatırlatır. Böylece onca işiniz arasında bir de bunu düşünmek zorunda kalmazsınız.

İkinci El Arabaları Tercih Etmeniz için 5 Neden

Konfor, güvenlik, tasarım, fiyat ve statü gibi birçok etken, araç seçimi yaparken kararınızı vermenizde belirleyici oluyor. Hem sıfır araçların hem de ikinci el araçların kendine özgü avantajları bulunuyor. Geniş model yelpazesi, cazip fiyat alternatifleri ve kolay ulaşılabilir olması ikinci el araçların cazibesini artırıyor. Sıfır araçlara uygulanan yüksek vergiler de araba alma aşamasında olan kullanıcıları ikinci el araç piyasasına yönlendiriyor.

1) Önce Trafikte Deneyim Kazanın

Ciddi bütçeler ayırarak satın aldığınız sıfır bir araçla trafiğe çıkmak ayrı bir özen istiyor. Özellikle şehir içi trafiğinde yeteri kadar tecrübesi bulunmayan sürücülerin ikinci el araçlara yönelmesinde fayda bulunuyor.

Pedal, direksiyon ve vites kontrollerine zamanla aşinalık kazanan sürücüler, trafiğe ve çevreye daha uyumlu hale geliyor. Bu süreçte ikinci el araç kullanmak, yaşanabilecek olumsuzları en aza indirebilmenize olanak tanıyor. Park ederken ya da seyir halindeyken meydana gelebilecek sürtme, çarpma ve ufak kazalar ikinci el araçlarda daha sorunsuz bir şekilde giderilebiliyor. Sıfır bir araçta ise masraflar ve değer kaybı daha yüksek meblağlara ulaşabiliyor.

2) Zengin Model Çeşitliliğinden Faydalanın

Çeşitli donanım seçenekleri ile kullanıcılara sunulan sıfır araçlar, genellikle ikinci el araçlara kıyasla daha kısıtlı model alternatiflerine sahip oluyor. İkinci el araba modelleri ise geçmişten günümüze doğru uzanan zengin model seçenekleri ile geliyor. Özel seri araçları veya üretimi artık devam etmeyen otomobilleri cazip fiyatlarla satın alabilmek de mümkün oluyor.

Farklı markalara ait satış ofislerinden sıfır araç almak istediğinizde, beklentilerinizi tam anlamıyla karşılayan aracın satışa hazır hale getirilmesi uzun bir süre alabiliyor. Farklı donanımlar, renk seçenekleri ve aksesuarlar eklendiğinde bekleme süresi daha da uzayabiliyor. İkinci el araç alırken ise hayalinizdeki araca rahatlıkla aynı gün içinde sahip olunabiliyor.

3) İyi Bir Pazarlık ile Beklediğinizden de Uygun Fiyata Araç Sahibi Olun

Herhangi bir aracın sıfır fiyatı ile ikinci el fiyatı arasında ciddi farklar bulunuyor. Sıfır bir araç için ayırdığınız bütçe ile çok daha kaliteli ve üst segment bir ikinci el araç satın alabilmek mümkün oluyor. Ayrıca, sıfır araç alırken pazarlık yapma olanağınız oldukça kısıtlı kalıyor. Sadece güncel kampanyalardan ve peşin ödeme avantajları gibi fırsatlardan yararlanılabiliyor. İkinci el araç satın alırken ise pazarlık yaparak fiyatı aşağıya çekmek hiç de zor olmuyor.

4) Vergi Avantajı Sayesinde Sabit Giderler için Ekstra Para Harcamayın

Sıfır araçlara uygulanan yüksek vergiler, yeni araç almayı düşünen kullanıcıları ikinci el araba almaya yönlendiren başlıca etkenler arasında yer alıyor. Sıfır araçlardan alınan ÖTV ve KDV gibi vergiler, aracın fiyatının astronomik seviyelere yükselmesine yol açıyor. Vergiden kaynaklı bu fiyat farkı, sıfır araçların cazibesini azaltırken aynı özelliklere sahip ikinci el araçların daha ulaşılabilir olmasını sağlıyor.

Son yıllarda artan MTV vergi fiyatları da 2. el araba piyasasının hareketlenmesine yol açıyor. Örneğin; 2018 yılı sonrasında alınan 1500 CC motor hacmine sahip bir aracın yıllık MTV ücreti 1553 TL’yi bulabilirken aynı motor hacmine sahip 7 senelik ikinci el bir aracın yıllık MTV tutarı sadece 563 TL’de kalıyor.

5) Aracınızı Değer Kaybı Yaşamadan Yenileyin

İkinci el araba fiyatları; aracın markası, modeli, yılı, kilometresi, teknik özellikleri ve fiziki kondisyonu gibi farklı detaylara bağlı olarak değişiklik gösterebiliyor. Özellikle yedek parçası ucuz olan, servis ağı geniş olan, az yakan ve mekanik aksamı sağlam olan araçlar, ikinci el piyasasında oldukça fazla rağbet görüyor. Piyasada tutulan ikinci el bir aracı belli bir süre kullandıktan sonra zarar etmeden hatta kar bile elde ederek satmak mümkün oluyor.

Neden Araç Sigortası Yaptırmalısınız?

Gün içerisinde size büyük kolaylıklar sağlayan aracınız, hayatınızın vazgeçilmez unsurlarından birisi haline gelmiştir. Değer verdiğiniz ve korumak istediğiniz aracınızı araç sigortası ile garanti altına almanız mümkün. Yaptıracağınız araç sigortası ile hem kendinizi hem de aracınızı garanti altına almış olursunuz.

Araç sigorta hesaplama da kullanılan iki tür sigorta mevcuttur. Bunlardan ilki; trafik sigortası, ikincisi ise kasko sigortasıdır.

Trafik Sigortası Nedir?

Trafik sigortası, ülkemizde trafiğe çıkan her aracın devlet tarafından zorunlu tutulması ile yapılması gereken bir sigortadır. Bu trafik sigortasını yaptırmayan her araç için sigortasını yaptırmadığı her gün cezai işlem uygulanır. Bu yüzden trafik sigortası yaptırmanız zorunludur. Ayrıca aracınızın sigorta süresi sona ermenden, trafik sigortanızı yenilemek sizi olası cezalardan koruyacaktır.

Trafik Sigortası Ne İşe Yarar?

Trafik sigortası; olası bir kaza yaşamanız durumunda, diğer araç ve üçüncü şahıslara verebileceğiniz olası zararlar için sizi garanti altına alan bir sigortadır. Karayolları Trafik Kanunu’na göre hukuki sorumluluk içerisinde; olası bir kaza durumunda trafik sigortası yaptırmış olan sigortacı, poliçesinde tanımlı olan aracı ile kaza gerçekleştirdiği zaman bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına ya da herhangi bir şeyin zarar görmesine sebep olursa, trafik sigortası oluşan masrafları karşılayacaktır. Bu masrafların belirli sigorta limitleri vardır. Bu limitler yapacağınız trafik sigortasının poliçesinde yer alır. Böylelikle; zorunlu trafik sigortası sayesinde, kendinizi güvence altına alarak, olası bir kazada kusurlu da olsanız; masrafları üstlenmek zorunda kalmamış olursunuz. Yaptıracağınız trafik sigortası ile oluşacak zararlardan minimum şekilde kurtulmanız mümkün hale gelir.

Trafik Sigortası Fiyatları

Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen zorunlu trafik sigortasının limitleri standarttır. Trafik sigortası fiyatları aracınıza ve ödeme türünüze göre değişkenlik gösterir. Böylelikle aracınıza en uygun olan bir poliçe ve sigorta sizin için oluşturulacaktır. Trafik sigortası hesaplama da net bir fiyat elde etmek için belli başlı kriterler vardır. Bunlar; aracınızın yaşı, aracınızın modeli, aracınızın bağlı bulunduğu il ve poliçenizi yenileme zamanı gibi kriterlerdir. Aracınızın üretim yılı üzerinden, ne kadar bir sürenin geçtiği trafik sigortası fiyatının belirlenmesinde önemli bir kriterdir. Örneğin; aracınızın geçtiğimiz sene üretilmesi, fiyatının pahalı olması demektir. Bu da aracınızın parçalarının da fiyatının pahalı olduğu anlamına gelir. Aynı zamanda aracınızın daha önce kaza yapıp yapmadığı da bir diğer önemli kriterdir. Bu kriterler göz ününde bulundurularak size en uygun trafik sigortası teklif edilecektir.

Sizin bir parçanız olan aracınıza, zamanında trafik sigortası yaptırmanız önemlidir. Böylece, yaptırmış olduğunuz trafik sigortası ile hem olası bir kazaya karşı önleminizi almış olmanızı sağlıyor hem de trafik de ceza yemeden rahatça seyir halinde olmanıza imkan sağlar.

Kasko Sigortası

Yaptıracağınız kasko sigortası, araç sigortası gibi zorunlu değildir. Aracınızın iradeniz dışında seyir halindeyken olası bir hasara uğraması ya da olası bir kazaya uğraması gibi durumlarda size tazminat ödenmesini sağlayan bir sigorta türüdür.

Kasko sigortası poliçenizde, standart olarak bulunan ana teminatlar mevcuttur. Bu teminatlar; çarpma, çalınma yanma gibi teminatlardan oluşur. Bunların dışında yaptıracağınız ek teminatlar ile, isteğe bağlı olarak poliçenize eklemeler yapabilmeniz mümkündür. Ekleyeceğiniz her teminat, kasko sigortası hesaplamanız da farklılıklar yaratır. Bu yüzden sizin ve aracınız için önemli olan teminatları belirleyerek, size en uygun fiyatları belirleyebilirsiniz.

Trafik Sigortası ile Kasko Sigortası Arasındaki Fark

Kasko ve trafik sigortasını birbirinden ayıran en belirgin özellik, kasko sigortası ile kendi aracınızı garanti altına alıyor oluşunuzdur. Kendi isteğinize bağlı, yaptıracağınız kasko sigortası ile olası bir kazada oluşan yüksek miktardaki masrafları ödemekten kurtularak, poliçenizdeki limitlere bağlı olarak çok az miktar da bir ödeme yapabilirsiniz.

Yaptıracağınız kasko sigortası dilediğiniz zaman iptal edilebilir. Fakat aracınızın kasko sigortası olması, aracınıza trafik sigortası yaptırmamanız anlamına gelmez. Zorunlu olan araç sigortası, trafik sigortasıdır. Kasko sigortası ise, kendinizi garanti altına almak için amaçlanan ve zorunlu olmayan bir sigortadır.

İkinci El Alım Satım Yönetmeliği ve Bilinmesi Gereken Kurallar

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 13 Şubat 2018 tarihinde yayınlanan İkinci El Motorlu Kara Taşıtları Ticareti Hakkında Yönetmelik, daha önceki boşluktan meydana gelen mağduriyetlerin büyük ölçüde önüne geçiyor. Araba satış işlemi esnasında yapılan usulsüzlükleri; engelleme, dolandırıcılık ve benzeri olayların yaşanmasına engel olma ve ikinci el araç ticareti esnasında ortaya çıkan vergi kayıplarının önüne geçme özelliği taşıyor. Noterin, ikinci el alım satım ticareti ile ilgilenen kişilerin, bireysel olarak alım ve satım yapan kişilerin yükümlülüklerinin açık bir şekilde yer aldığı yönetmelik, ikinci el alım satım yapılan yerlerin özelliklerinin yanı sıra satılan araçların taşıması gereken özellikleri de net bir şekilde açıklıyor. Siz de satılık ikinci el araba ilanlarına bakıyor ya da aracınızı elinizden çıkarmayı planlıyorsanız düzenlemeye göz atarak yükümlülüklerinizi öğrenebilir, haklarınız hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Ticaret Yapmak İçin Yetkinlik Belgesi Şart

İkinci El Alım Satım Yönetmeliği’ne göre bir kişi bir yıl içinde en fazla üç araç alım ya da satımı yapabiliyor. Üç araçtan fazla alım ya da satım yapması gerektiği durumlarda, kişi ikinci el araç ticareti yapıyor konumuna düşüyor. Diğer taraftan eğer araba alıp satarak gelir elde etmek istiyorsanız mesleki yeterlilik belgesi ibraz etmeniz gerekiyor. Yetkinlik belgesi olmayan hiçbir kurum, kuruluş ya da kişi; ticari olarak 2. el araba ya da diğer motorlu kara taşıtlarının alım ve satım işlerini gerçekleştiremiyor. Bu sayede, bireysel olarak al sat işi yaparak gelir elde eden kişilerin yaptığı alım ve satımların tümüyle kayıt altına alınması sağlanıyor. Alıcıların, yanıltıcı bilgilerle araç almalarının ve dolandırıcılık gibi nahoş durumlarla karşı karşıya kalmalarının engellenmesi hedefleniyor.

Bir kişinin yetkinlik belgesi alabilmesi için en az lise mezunu olması gerekiyor. İflas etmemiş, iflas etmiş olsa dahi itibarını yeniden kazanmış, sicil kaydında güvenirliğini tehlikeye düşürecek herhangi bir suç kaydı olmamış ve mesleki eğitimi başarıyla tamamlamış kişiler olması zorunlu tutuluyor. İhaleye fesat karıştırma, rüşvet, terör finansmanı, kaçakçılık ve vergi kaçakçılığı gibi suçlardan hüküm giyenler, kesinlikle yeterlilik belgesi alamıyor. Yetkinlik belgesi, farklı bir isim ya da kuruma devredilemiyor. Belgenin beş yıl geçerlilik süresi bulunuyor. Yetkinlik belgesi almak için zorunlu tutulan şartlardan biri ortadan kalktığında, belge iptal ediliyor.

Aracın Tüm Özellikleri Tanıtım Kartında

Satılık oto ilanlarında, bazı can alıcı bilgiler gizlenebiliyor. Satıcılar, araçlarını daha kolay ya da daha yüksek fiyatlara satabilmek için araçları hakkında yanıltıcı bilgiler verebiliyor. Bakanlık, eksik ya da yanıltıcı bilgilerden doğan mağduriyetlerin önüne geçmek adına ikinci el araç satımlarında tanıtım kartı zorunluluğu getiriyor. Kullandığı yakıt türünden üzerinde rehin ya da haciz gibi şerhlerin bulunup bulunmadığına kadar her detay, kart üstünde açık bir şekilde yer alıyor. Aracın boyalı ya da değişen parçaları, niteliğiyle birlikte aracın aldığı hasar, kilometresi ve benzeri güncel bilgileri, sergilenen aracın üstünde yer alması gerekiyor. Aracınızı internet üstünden verdiğiniz bir ilanla satmayı planlıyorsanız, tanıtım kartında yer alması gereken azami bilgileri elektronik ortama da aktarmanız gerekiyor. Bu sayede, ikinci el araba ve diğer kara taşıtları alım ve satımlarının şeffaflık içinde gerçekleşmesi hedefleniyor.

Yönetmeliğe göre, sekiz yaşına kadar olan ya da yüz altmış bin kilometre altı araçları satarken ekspertiz raporu çıkartılması zorunlu. Sadece Türk Standartları Enstitüsü’nün belirlediği standartlar doğrultusunda TSE hizmet yeterlilik belgesi bulunan işletmeler, oto ekspertiz raporu sunabiliyor. Diğer taraftan, 2. el alım satımı yapan bir işletmenin, sekiz yaşına kadar olan ya da yüz altmış bin kilometre altı araç sattığında 3 ay ya da 5000 kilometre garanti sunması gerekiyor. Bu uygulamayla alıcıların, aracı satın aldıktan sonra yanıltıcı bilgiler sebebiyle yaşayabilecekleri mağduriyetin büyük ölçüde önlenmesi hedefleniyor.

Noterleri De İlgilendiren Maddeler

İkinci El Alım Satım Yönetmeliği, vergi kaçakçılığının ve dolandırıcılığın önüne geçmek için pek çok madde barındırıyor. Bu sebeple, noterlerin yükümlülükleri de açık bir şekilde yönetmelikte bulunuyor. İkinci el araçların ticaretiyle ilgilenen kişi ya da işletmelerin yetkinlik belgelerinin sistem üstünden sorgulanması, satış sözleşmesinde yetkinlik belgesi numarasına yer verilmesi ve belgelerin talep edilmesi, noterlerin yükümlülükleri arasında. Eğer ikinci el araç ticaretiyle ilgilenmeyen kişiler arasında devir yapılıyorsa, Bakanlık tarafından talep edilen bilgileri satışın gerçekleştiği tarihte  İkinci El Motorlu Kara Taşıtı Ticareti Bilgi Sistemi’ne işlemeleri zorunlu tutuluyor.

Satılık ikinci el araba almayı düşünüyorsanız, ödemeyi elektronik ortamda yapmanız gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Herhangi bir dolandırıcılıkla karşı karşıya kalmamanız adına yönetmelik, ödemenin taşıt mülkiyeti ve satış bedelinin eş anlı yer değiştirecek şekilde oluşturulan elektronik ortamda ödemenin gerçekleştirilmesini zorunlu kılıyor. Diğer taraftan yönetmelik, satılık araba ve diğer motorlu taşıtların sergilendiği ortam ve işletmelere çok sayıda düzenleme de getiriyor. Eski nesil satılık araç pazarlarının yerini engelliler de dikkate alınarak düzenlenmiş, ücretsiz otoparkı bulunan, ulaşımı kolay ve gelenlerin ihtiyaçları göz önüne alınarak tasarlanan pazarlar alıyor.

Eğer ikinci el araç satın almak, aracınızı satmak ya da ikinci el kara taşıtları ticaretiyle ilgilenmek istiyorsanız İkinci El Alım Satım Yönetmeliği’nin tam metnini okuyabilir, yönetmelikteki kanunlara sadık kalarak güvenli bir şekilde alım satım işlemlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.

Kasko neleri öder?

Kasko Sigortası Nedir?

Motorlu kara araçları için düzenlenen bir poliçe olan kasko, beklenmedik kazalar sonucu oluşabilecek maddi zararlar ve sürücü ile yolcuda oluşabilecek bedensel zararları karşılayan bir sigortadır. Üçüncü şahısların etkilendiği kazalarda, zorunlu teminat sigortanızın limitlerini aşan durumları için de mali sorumluluğunuzu ve gerekli yol yardım hizmetlerini poliçe kapsamında teminat altına alır.

Genel olarak kasko; aracın motorlu ya da motorsuz araçlarla çarpışması, sabit bir nesneye çarpması, yanması, çalınması ya da üçüncü kişiler tarafından parçalarına zarar verilmesi gibi durumlar için teminata sahiptir. Kasko fiyatları; dar kasko, kasko, genişletilmiş ve tam kasko olarak farklı kapsama türlerine göre değişiklik gösterir. Dar kaskoda teminat, belirtilen durumların bir kısmı için geçerliyken; normal kasko bu grupların tümünü kapsar. Genişletilmiş kaskoda ise kapsama alanı ek sözleşmelerle genişletilerek daha farklı risklerin de korunması sağlanır. Tam kasko ise hem genel şartlarla belirlenen durumlar hem de ek sözleşmelerde geçirilen tüm risklerin kasko bedeli ile koruma altına alındığı bir üründür. Daha sonra poliçe dışı durumlarla karşılaşmamak için, risklerinizi doğru hesaplayarak şartlarınıza uygun bir kasko teklifi almak son derece önemlidir.

Kasko Sigortası Hangi Durumları Kapsar?

Aracın, karayolu ve demiryolunda kullanılabilen motorlu araçlarla çarpışması sonucu olan kazalar kasko kapsamına girer. Araç dururken ya da hareket halindeyken sürücünün iradesi olmadan, dışarıdan gelen cisimler ile bunların yol açtığı etki sonucu devrilme, düşme gibi kazalar da kasko bedeli kapsamındadır.

Sürücü dışında olan kişilerin yol açtığı zararlar ile fiili ehliyeti olmayan kişilerin etkisiyle oluşan kazalar da poliçe kapsamı içerisinde değerlendirilir. Aracın yanması ya da hırsızlık amacıyla zarara uğraması hatta çalınması da teminat altına alınan durumlar arasındadır. Kasko fiyatları, teminata eklenen özel durumlarla değişebilir. Ek maddelerle belirlenen kasko bedeli daha fazla riski kapsayarak geniş bir koruma alanı sağlar.

Ek Sözleşmeyle Neler Kasko Sigortasına Dahil Edilebilir?

Kasko teklifi alırken ek sözleşmelerle genel kapsama alanı dışına çıkılabilir. Örneğin aracınızı yurt dışında kullanmak istiyorsanız, kasko bedeli buna göre hesaplanarak Türkiye sınırları dışında oluşabilecek kazalar için de geçerli bir kasko teklifi almak mümkündür.

Beklenmeyen durumlar sadece yolculuk sırasında oluşmazlar. Kasko teklifi sırasında bulunduğunuz bölgenin coğrafi koşullarını da düşünmek önemlidir. Deprem, toprak kayması, sel, su baskını, fırtına, dolu gibi doğal afetler sonucu oluşabilecek zararları da kasko bedeline ekleterek, poliçe kapsamına dahil edebilirsiniz. Bu ek bölümler kasko fiyatları açısından değişiklik yaratsa da uzun vadede, oluşabilecek masrafların önlenmesi açısından gereklidirler.

Kasko Teminatı Dışında Kalan Durumlar Nelerdir?

Kasko fiyatları hesaplanırken aracın kasko bedeli en çok dikkat edilen etken olmakla beraber kasko teklifi için tek başına belirleyici kabul edilmez. Kasko bedeli ve ek maddelerde belirtilen durumlar, araç için oluşturulan kasko teklifinde açık şekilde yer alır. Poliçelerde belirtilen maddeler dışında gelişen olaylar ve suç teşkil edebilecek durumlar kasko teminatına girmezler.

Aracın kasten zarara uğraması sonucu oluşan hasarlar risk dışı sayılır. Alkollü ya da uyuşturucu madde etkisindeki sürücülerin yol açtığı kazalar da kapsanmaz. Poliçede belirtilen araç, eğer sürücü belgesine sahip olmayan biri tarafından kullanılmış ise kasko teklifi sırasında belirtilen maddelerin hiç biri için teminat sağlanmaz. Ayrıca kasko; savaş, isyan ve bunlar gibi olağan dışı askeri hareketler nedeniyle meydana gelen zararları da kapsamaz.

Ödeyeceğiniz uygun bir kasko bedeli sayesinde aracınızı beklenmedik durumlara karşı koruyabilirsiniz. En uygun kasko fiyatları için kişiselleştirilmiş bir kasko teklifi almak önemlidir. Günlük yaşamın risklerini kapsayan ve özel durumların ek maddelerle belirlendiği doğru kasko teklifi, aracınıza ve size tam koruma sağlar.

Social Share Buttons and Icons powered by Ultimatelysocial